Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

Zafer Ketizmen Tarafından Yapılan Yorumlar

05.03.2010

Keyifle okudum. Sayıların zaman içerisinde kazandıkları anlam ve işaret ettikleri inanç motiflerini izlemek çok hoş. Fakat verilen bilgiler, hem çok farklı kültürlere hem de çok farklı tarihsel dönemlere ait olduğundan adeta bilgi bombardımanına tutulduğunuzu hissedebilirisiniz. Buna rağmen bazı sayılara da haksızlık edildiğini düşünüyorum. Popularitesi malum 13 ve 666 gibi. Kitaba gematria ve ebced konulu bir ek yapılmış olsaydı harika olurdu. Umarım sonraki basımlarında bu da olur. Sayıları sevmek için başka nedenleri olsun isteyenlere sevinçle tavsiye ederim. İyi okumalar.
14.08.2009

Evanjelizm, günümüz Amerika'sında yükselişe geçen bir Hıristiyanlık yorumu. Mensupları homojen bir yapı sergilemiyor ve köktenci sayılabilecek bir uçtan, sekülerizmle sulandırılmış bir diğer uca kadar uzanıyor. Kitap, 1920'lerden itibaren filizlenmeye başlayan Evanjeliklerin, müzik, TV ve sinema alanlarındaki ürünlerinde kendilerini nasıl ifade ettiklerini ele alıyor. Tanrı, İsa, İncil, kehanet ve kurtuluş kavramlarını ne oranda kullandıkları, seküler dünya ile olan ilişkilerini nasıl sürdürdükleri, evanjelik olmayanlar tarafından nasıl algılandıkları ve politik duruşları belli başlı temalar.

Kitabı okuyunca Amerika'nın sanılandan daha dindar bir toplum olduğunu ve dindarlaşmanın artma eğilimine girdiğini anlıyoruz. Evanjeliklerin seküler insanların kurtuluşu için samimi duygular içinde olduklarını, başta çocuklar ve gençlerin (“veggietales” çizgi filmi, “brio” ve “breakaway” dergileri, “true love waits” kampanyaları, “kay kay kilisesi” vb.) ve sonra yetişkinlerin temiz, iyimser, ahlaklı ve kurtulmuş insanlar haline gelebilmeleri için var güçleriyle çalıştıklarını görüyoruz. Tüm bunlarda dikkat çeken şey ise, çabalarındaki buluşçu, eğlenceli nitelik ve kullandıkları terapötik dil.

Kitabın ülkemizi anlamak açısından da yararlı olduğunu düşünüyorum. Ülkemizdeki önemli bir / birkaç dini cemaatin Amerikan Evanjelik'lerini örnek aldıklarını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Bu gözlemin yorumunu kitabı okuyacaklara bırakmak gerekir diye düşünüyorum.
05.08.2009

Bu küçük kitapçık Hıristiyanlığı tanımak isteyenler için iyi bir başlangıç niteliğinde. Herhangi bir propaganda ya da yönlendirme kaygısına düşmeden söz konusu dinin teolojik nitelikleri, tarihsel gelişimi ve günümüzdeki durumu hakkında yapılmış güzel bir çalışma. Baştan sona kolay okunan bir kitap. Hıristiyanlığı, Kilise Hıristiyanlığı, Kutsal Kitap Hıristiyanlığı ve Mistik Hıristiyanlık olmak üzere 3 ana sınıfa ayırıyor. Günümüze gelindiğinde mevcut Hıristiyan inanış biçimlerini bu 3 ana sınıftan aldıkları pay açısından inceliyor. Var olan bütün inanış biçimlerini dile getirdiğini söyleyemem. Örneğin Umut Katedrali gibi uç gruplar dışarıda bırakılmış. Ama kitabın hacmi ve hedefi düşünüldüğünde bu durum göz ardı edilebilir. İsa'nın temiz mesajının tarihsel süreç içerisinde nasıl kilise-imparatorluk ittifakının elinde zulme dönüştüğünü anlamak heyecan verici. Öte yandan, bugün ABD'nin Avrupa geneline oranla neden daha dindar olduğunu, söz konusu dinin güney yarımkürede neden büyük bir hızla yayıldığını, bütünüyle eril dil ve simgelere sahip bu dinin neden erkeklerden çok kadınlar tarafından benimsendiğini, ilk misyonerlik çalışmalarının özelliklerini ve 18.yy Aydınlanması karşısında kendini iyi savunan Hıristiyanlığın 1960 sonrası yükselişe geçen öznellik kültürü karşısındaki zafiyetini öğrenebilirsiniz. Son olarak kitabın, bugün ABD'de siyasal güç de edinmiş olan Evanjelik hareketini ayrı bir bölüm olarak ele almasını isterdim. Yine de tavsiye ederim.
30.04.2009

Zor bir metin. Okuması, anlaması ve sindirmesi oldukça zor. Karmaşık bir dil yapısı var. Eksiltili cümleler, farklı öznelerin aynı cümlede kastedilmesi gibi bulanık ve sıçramalı anlatımı var. Yazar “şu oldu bu oldu”’dan çok bunların tanık olan zihinler tarafından betimlenmesine odaklanmış. Her zaman bir bilincin içinden konuşuyor. Anlatıyı o bilincin gözünden kuruyor. Zaman kullanımı lineer değil. Olaylar kronolojik değil psikolojik önemine göre sıralanıyor. Hiçbir şey anlaşılamayan cümlelere paragraflara rastlamak zor değil. Yine de kuşatıcı bir roman. Alıp götürüyor. Emek verildiği zaman kendine özgü bir tını yaratan roman kendini açıyor. Kurgu çok iyi, parçalar kronolojik sıraya uymaksızın beliriyor ve bütünü tamamlıyor. Bir şeyin sebebini o şeyden sonra öğreniyoruz sıkça. Romanda doruk nokta denebilecek bir nokta yok gibi. Joe Christmas’ın silahla vurularak ölmesi bile doruk noktaymış gibi verilmemiş. Joe Christmas’ın Mrs.Burden’in öldürüp öldürmediğini ve evi yakanın o olup olmadığını tam olarak anlayamıyoruz. Her şey öldürdüğünü göstermesine karşın bir kesinliğe vardıracak veri söz konusu değil. Din ve zenci sorunu temaları ağırlıkta. Lena’nın (hamile) yürüyüşü ile başlıyor roman. Mrs.Hines’in (Joe’nin büyükannesi) Joe yakalandıktan sonra bir günlüğüne olsa bile onu görebilmek konuşabilmek için Hightower’dan yardım istediği sahne çok duygulu. Yine Mrs.Hines’in Lena’nın yeni doğan erkek çocuğuna Joey diye hitap etmesi öyle. 20.bölümde Hightower’ın evinin penceresinden dışarıya bakarak aklından geçirdiği hayatını okuyoruz. Bu kısım, en zor kısımlardan biri. Higtower burada kendi hayatını ele alıyor ve benliğini sorguluyor. Byron Bunch’ın Lena’nın bebeğini doğurtması, onunla evlenmek istemesi ama sonra Brown hapisten çıkınca vazgeçip Jefferson’u terk etmesi etkileyici. Derli toplu bir şölen havası, ders verici, vurgulayıcı bir içerik değil de karmaşaları öylece bırakılmış bir atmosfer kalıyor geriye.
27.04.2009

Kitabı Mukaddes derken burada Tevrat kastediliyor. Yazar Tevrat’ın kimler tarafından, nasıl yazıya geçirildiğini araştırıyor. Bunun için Tevrat metinlerini birtakım kriterlere göre 5 ana kısma ayırıyor. J, E, D, P ve R metinleri. Bu ayrımı, Tanrı için kullanılan terimlere ( Yahve ve Elohim), metnin üslübuna, karşı olduğu ve desteklediği unsurlara göre yapıyor.

J Metinleri = Yahvist metinlerdir. Tanrı’nın adı olarak Yahve’yi kullanır. Güneydeki Yahuda krallığından gelir. E metinleri ile birlikte İsrail dininin tabiat/üretkenlik aşamasını ifade eder. Harun neslinden gelen kahin ya da kahinler tarafından yazıldı.

E Metinleri = Eloist metinlerdir. Tanrı’nın adı olarak El ya da Elohim kullanır. Kuzeydeki İsrail krallığından gelir. J metinleri ile birlikte İsrail dininin tabiat/üretkenlik aşamasını ifade eder. E metinlerinin yazarı, Musa’yı atası sayan Şilo’lu bir kahin.

P Metinleri = Kahinler Metni. Hukuk ve kahinlerin görevlerini anlatan metinlerdir. E’nin içinde özel bir uslup olarak değerlendirilebilir. İsrail dinini hukuk aşamasını ifade eder. M.Ö 722 – 609 yılları arasında yazıldı. JE metnine karşıdır ve Musa’nın önemini azaltmak ister.

D Metinleri = Tesniye (Yasanın Tekrarı) Kitabı. İsrail dininin manevi / ahlaksal aşamasını ifade eder. P’ye düşman davranan bir çevre tarafından yazıldı.
R Metinleri Tevrat’ın birleştiricisinin( Ezra olduğunu iddai eder yazar) eklediği kimi kısımlardır. Bazen pasuk düzeyindedir. ( pasuk = 1 ayet )


Yazar, Tevrat metinlerinin ayrı zaman ve kişilerce yazılmış metinlerin Ezra tarafından birleştirilmesiyle oluştuğunu savunuyor. Bu metinlerdeki temel istekleri, önem verilen ve önemsiz bulunan unsurları dile getirerek iddiasını güçlendirmeye çalışıyor. Harun neslinden gelen kahinlerle Musa neslinden gelen kahinler arasında bir iktidar mücadelesi olduğunu, (Harun nesli kazanıyor) İsrail’in ikiye bölünmesini, M.Ö 722’de kuzeydeki İsrail krallığının yıkılışını, kuzayin güneye göç etmesini anlatıyor. Göç sonucu J ve E metinlerinin birleşip JE metni haline geldiğini ifade ediyor. M.Ö 587’de Yahuda krallığı da yıkılıyor. Halk Babil ve Mısır’a sürgün oluyor. 50 yıl sonra M.Ö 538’de Yahudiler’in Yahuda’ya dönmeleri mümkün oluyor ve İkinci Mabet dönemi başlıyor.