E-Dergi

İlk kitaba göre kesinlikle daha başarılı bulduğum, özellikle Piri Reis'in notlarından alıntıların olduğu bölümlerin çok iyi olduğunu düşündüğüm çok başarılı bir çalışma. Davud karakterinin sırrını öğrendiğimde ürperdiğimi hissettim. Hiç beklemediğim bir son yazmış Beyazıt Akman ve bunu tek bir cümlede vermeyi başarmış. Sevdiklerinden sonsuza ek ayrıldığını düşündüğüm karakterin aslında vuslata erdiğini okuduğumda sevinç ve keder arasında farklı bir duygu keşfettim. Anlatım gerçekten çok başarılı.

Kendinizi surların önünde, canla başla savaşırken bulacaksınız. En umutsuz anlarda bile bir umuda yaslanan yeniçerilerin, azapların, gencecik askerlerin ve gencecik Sultan Mehmed'in zaferini çok iyi bir kalemden okuyacaksınız. Kitaba dair tek eleştirim, Türk&Müslüman olanın mutlak dürüst ve farklı dine mensup olanın hiçbir değere sahip olmayan, elinden her kötülük gelebilecek karakterde anlatılmış olması.

İskender Pala'nın son yıllarda yayınlanan diğer kitaplarına göre yavan kalmış, ojuyucuyu hikayeye tamamen çekememiş bir kitap olduğunu düşünüyorum. Şah ve Sultan'da hissettiğim yoğun duyguların hiçbirini veremedi bana. En gizemli görünen bölümlerde bile bir sıradanlık hissettim. Tabi, burada İskender Pala'yı tamamen kendisiyle kıyaslıyorum.

Ne anlattığı bir yana, nasıl anlattığını düşününce, büyüleyici bir kitap! Bir ağaç, bir kuş, bir acı, bir isyan ancak bu kadar güzel betimlenebilirdi. Nazan Bekiroğlu aynı üslupla bana pazar alışverişini de anlatsa büyülenirim. Özellikle Havva ve Adem'in cennetten dünyaya düşerken aşkı, kelimeleri ve annelik duygusunu yanlarında getirdiklerini anlatan bölüm iyiden de öteydi. Çoğu cümlesinin hala beynimde dönüp durduğu, mükemmel bir eser olmuş.

Çocuklar için güzel masallar ve hikayeler yer akmakta kitapta ancak kullanılan malzemenin çocuklara uygun olmadığını düşünüyorum. Kesinlikle daha dayanıklı bir malzeme kullanılmalıymış.