E-Dergi

Yazarın okuduğum beşinci kitabıydı. Anlatımı her zamanki gibi büyüleyiciydi. Yazar politik göndermeler yapmayı ve yazıldığı dönem ünlülerini referans göstermeyi seven biri. Ben şahsen arka plandaki hikayeye odaklanmayı tercih ediyorum. Hiçbir kitabı hafif okuma için uygun değil. Ama kendinizi vererek başka bir kültüre dair doyurucu bir roman okumak isterseniz kaçırmayın derim.

Çok akıcı , bir gerilim filmi izliyormuşsunuz hissi veren bir kitap. Çocuk sahibi olanları farklı etkiliyor yazmışlar. Ben de olmayı planlayanların da anksiyetesine anksiyeteler katıyor diyebilirim. Anne ve babanın çocuklar ve kendi hayatları konusundaki çözümlemeleri çok beğendim. Sonu beklentiyi karşılamıyor. Ama genel olarak kendini okutuyor diyebilirim.

Kitabın başında yer alan çevirmen notunu çok beğendim. Eğer bu not olmasaydı ve yazarın kendi hayatı hakkında bu kadar bilgi verilmeseydi, doğal olarak yazarın kendini ana karakter ile özdeşleştirdiği düşünülebilirdi. Kitabı bitirdikten sonra notu tekrar okuduğumda yazarın aslında ağırlıklı olarak K karakteri olduğunu gördüm(bkz. evlatlık verilmesi, üvey ailesinin istemediği bölümü okuması, budizm eğitimi,...) Onun dışında hassas bir ruh tarafından anlatılan dokunaklı bir roman. Kitap 20. yüzyılın başında yazıldığı için, hikaye boyunca anlatılan sıkıntının günümüze göre hafif bir olay olmasından korkmuştum ancak kurgu başarılıydı.

Salman Rushdie'nin okuduğum dördüncü kitabı. Diğer kitaplarında anlatım ağır olsa da bir şekilde hikaye sürükleyiciydi. Ancak bu kitabında ana konunun önüne geçecek kadar Hindistan siyasetine gönderme yapılıyor. Bu konuya özel ilgisi olanların hoşuna gidebilir ama benim için bitirmesi zor bir kitap oldu.