E-Dergi

Küçük bir köyde yaşanan olaylar üzerinden günümüzde yaşanan küresel emperyalizme müthiş bir gönderme.Kurguladığı olayların temeline ekonomik etkileri temel alan yazar bu etkilerin dinsel inanışlara yansımasını ve toplumsal olaylara dönüşmesini akıcı ve sade bir dille anlatabilme başarısını göstermiş.Kıyıda köşede kalarak hak ettiği değeri görmediğini düşündüğüm, tespitleri ve gerçekçiliği ile aydınlatıcı mutlaka okunması gereken bir kitap.

İçgüdüleri ile toplumun ahlak anlayışı arasında insan olmanın anlamını arayan bir adamın hikayesi ile okuyucusuna ahlak, samimiyet, erdemlilik ve daha birçok konu hakkında sorgulamalar yaptıran, Güney Afrika toplum yapısı ile ilgili kesitler sunan, hayatın gerçekliğini hiç yumuşatmadan olanca yalınlığı ile anlatan bir Coetzee kitabı.

İnsanoğlunun kendisi gibi olmayanı ötekileştirerek zorla düşmanlaştırmasının öyküsü.Düşman olmak bu kadar zorken insanoğlunun bunu nasıl çok kolay bir şekilde başarabildiğini kurguladığı olay örgüsü ile başarılı bir şekilde yansıtabilmiş yazar.Bir de kitabın filmi yapılacak olsa olayın baş kahramanını Fransız aktör Gerard Depardieu'dan başkası canlandıramazdı diye düşünüyorum.

Tarz olarak yine Stefan Zweig'in kendi hikayelerinden olan Mürebbiye'ye benzeyen, çocukluk ile ergenlik arasındaki dünyayı anlamaya çalışmakla hissetmek arasında bocalayan masum bir çocuğun gözünden yasak bir maceradaki üç temel karakterin bütün duygularını başarılı şekilde yansıtan başarılı bir Stefan Zweig kitabı.

Eski şaşaalı günlerini özleyen ve o günlere tekrar dönemeyeceğini anlayarak kendisine görkemli bir son hazırlamaya çalışan aristokrat bir kadının hikayesi.