Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

29.03.2010

Nota sese dönüşünce bir tılsım yayılır ya, ses sözcüğe dökülünce, içine de bir dirhem aşk ekleninde, bir kıdım hasretle süslenince... Yûsuf dünya güzeli; Züleyhâ Yûsufla güzellik bulmuş bir mihr-i dilâra... Nazan Bekiroğlu kendi coşkunluğunda, kendi cezbesiyle bir Yûsuf'u bir Züleyhâ'yı konuşturmuş. Kurt, kuyu, ayna ve gömlek... Onlar da unutulmamış. Firavn... O bile var, o dahi unutulmamış. Muhteşemdi. Okuduğum en muhteşem Yûsuf ile Züleyhâ kıssasıydı. Değil mi ki ona zaten "Ahsen'ül Kassas" isminin verilişi, tesadüf değildi.
15.03.2010

Bir Âdem vardı evvelde vir de Havva. Biri toprak öteki eğe kemiği. Miras kaldı sözcükleri. O mirasın sözcüklerini yazan kaleme görmeden âşık oldum. Öyle muhteşem bir dille mühürlemiş ki "lâ" dese de demese de "İllâ" diyesi geliyor sözcüklerin. Sözcüklerin kendisinin dile gelesi gelior. Kıskandım. Önce Âdem'i, ardından Havva'sını kıskandım. Sonra onları izleyen melekleri, sonra da dünyada gezinen rüzgârları kıskandım. Sonra utandım; kendimi Kâbil gibi gördüm de utandım. Hâbil olmadı diledim yine utandım; ama en çok Âdem'in dilinden dökülen ve Havva'ya adadığı sözcükler olmak istedim, yine utandım. Ben yaşamım boyunca İskender Pala dışında dile böylesine hakim, dili böylesine konuşturan bir yazar tanımadım. Allah ömrünüzü Âdem gibi etsin. Sözcükleriniz "Kelimeler Kitabı"ndaki kadar muhteşem, dilerim hep böyle devam etsin.
15.03.2010

Düşüncelerimi, düşlerimi; yargılarımı, yargısızlıklarımı; hayallerimi ve dahi hayalsizliğimde gezindiğim tabularımı alt üst eden, yakıp yıkan ve bir daha geri gelmemek üzere hepsini denizin enginliğinde bir kül gibi savuran yegâne insan. Belki de uzun zamandır tanıdığım tek insan. İnsan olmanın erdemlerini yerine koymuş ve topraktan aldığı bedeninin hakkını bu topraklara fazlasıyla cömert bir şekilde geri vermiş ender insan... Türkân Hanım, cüzamlılara dokunduğunuz gibi keşke bir kez de ben gönlü cüzamlıya dokunup geçseydiniz bu dünyadan.
12.02.2010

Güzel bir felsefe kitabı okudum diyebilirim; ama pek çok okuyucunun zihninde canlanan karakterler benim için de aynı şekilde çağrışım yaparak fiziğe büründü. 12 yaşındaki bir kızın bu mektupları yazabileceğine pek ihtimal vermedim. Yazar da bu tedirginliğe kapılmış olmalı ki kendi ağzıyla bunu itiraf ediyor: ''12 yaşındaki bir kızın bu mektupları yazdığına inanmayabilirsiniz.'' Yine de güzeldi. Pek çok bilgi edindim.
06.02.2010

"Tamamlanamamış öykümüzün eksikliğine hikâye" yazmışım kitabın başına. Herkesin eksik kalan öyküleri yok mudur? Yaşanamamış, her ne kadar yaşanmak istense de hep eksik bırakılmış, yarım kalmış... Uzun zamandır bu tarz öykü okumamıştım. Değişik, istisna ve biraz da müstesna... Farklı bir tat, kimileyin damakta kalan... Öykülerdeki benzetmelere özellikle hayran kaldım. Hayal gücünün kaçmaya değil aksine yakalanmaya uğraştığı bir kalemi var Hekimoğlu'nun. Tebrik ederim. Gerçekten güzeldi, özellikle o iki ihtiyarın atışmaları gözlerimin önünde canlandı ve ihtiyarın yalnız kalışı yüreğimi sızlattı. Muhteşem.