Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

Bilal Kartal Tarafından Yapılan Yorumlar

16.04.2024

Şaban Ali Düzgün, Müslüman bir ilahiyatçı olarak, "Âdem'den Öncesine Dönüş" isimli kitabıyla, dinin Âdem'in iki oğlu arasındaki kavga başlamadan önce var olan huzur dönemine nasıl erişeceğini anlatmak için uğraşıyor.
Röportaj, deneme vb. farklı yazı türleriyle oluşturulmuş bu kitap, iki yüz sayfayı aşmayan sayfa sayısıyla din-şiddet ilişkisini, mezhepler, dinî anlayıştaki farklılıklar ve ayrılıklar, öteki ile (gayri müslim) olan ilişki ve birlikte yaşama kuralları hususunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini okuyucuya sunmak için çaba gösteriyor.
Düzgün, bütün bunları yaparken ayetlerden ve hadislerden faydalanmayı unutmadığı gibi, ayet ve hadislere salt bir metin olarak değil de bir hadis veya ayeti günümüz koşullarıyla birlikte yorumlayarak sahih bir dinî anlayışla huzurlu, barışçıl ve esenlik dolu bir yaşantının nasıl var olabileceğini bizlere gösteriyor.
Faydalanılması gereken, dinî konularla ilgili okuma yapmak isteyenlere tavsiye edilebilir bir kitap.
19.05.2023

Chuck Palahniuk; dilimize Gösteri Peygamberi olarak çevrilmiş kitabında, Tender Branson isimli, Creedish Kilisesi’nin komününde dünyaya gelmiş ve on yedi yaşına bastığında kilise topraklarını terk edip çalışması ve kazandığı parayı kilise yönetimine göndermesi için büyütülen bir adamın otuz üç yaşında başından geçenlerin hikâyesini anlatıyor bize. Kader insana öyle roller biçiyor ki ev temizliğinden aziz olmaya giden yol Tender Branson için bir anda gerçekleşiyor. Toplam üç yüz on dört sayfadan oluşan roman, bildiğimiz kitapların aksine birinci sayfadan değil son sayfadan başlıyor. Yazarın vermek istediği mesaj, daha kitabı yeni açmışken önümüze çıkıyor: Son her zaman bellidir.
Bu kitap bir adamın hayat hikâyesinin belirli bir kısmından ibaret değil. Bu kitap modern dünyanın popüler kültür, şöhret ve her yerde var olan yalanlarına karşı bir taşlama. Yeraltı Edebiyatı denilen tarzdaki kitapları ve Hakan Günday’ı okumaktan hoşlanıyorsanız, bu kitaba şans vermelisiniz.
06.04.2023

Nijeryalı yazar Chinua Achebe'nin 1960 yılında yazmış olduğu Artık Huzur Yok isimli romanı, Doğu Nijerya'daki Umuofia isimli bir İgbo köyünde doğan Obi Okonkwo'nun İngiltere'de aldığı üniversite eğitiminden sonra ülkesine dönmesini ve devlet memuru olarak işe başlamasından sonra başından geçen olayları anlatıyor.Obi Okonkwo her ne kadar karşısında rüşvetçi ve yozlaşmış bir yönetim bulsa da ideallerine bağlı bir genç olarak bütün rüşvetleri reddetmeye hazırdır. Ancak hesaplanamayan bazı olaylar, Obi Okonkwo için yeni bir hayatın başlangıcı olacak niteliktedir.
Yazar Chinua Achebe'nin İgbo kültürüne ait halk hikâyelerini ve özdeyişlerini sıkça kullandığı bu eser, biz okuyuculara farklı bir kültürle karşılaşmanın mutluluğunu yaşatıyor.Toplam 176 sayfadan oluşan roman, Batı ve geleneksel Afrika değerlerinin çatışmasını, sömürge dönemini, Hıristiyanlık etkisini ve İgbo kültürünü akıcı ve kurgusal bir dille okuyucunun önüne sunuyor.Er ya da geç bu kitabı kütüphanenizde misafir edin, derim.
05.04.2023

Sana Gül Bahçesi Vadetmedim, deliliğin, normal ve normal olmayanın 16 yaşındaki Deborah Blau isimli bir genç kız üzerinden anlatan etkileyici bir roman. Deborah Blau, içinde yaşadığı dünyaya ayak uyduramayan, içine kapanmış bir vaziyette dışarısıyla iletişimi kesmiş genç bir kız. Bütün yaşadıklarının üzerine zihninde yeni bir dünya yaratan Deborah, yaşadığı dünya ile kafasındaki dünyanın birbirine karışması sonucunda akıl hastanesinin yolunu tutar.
Deborah'ın akıl hastanesine gidişini ve hastanede yaşadıklarını ustaca kurgulanmış bir şekilde okuyucunun önüne sunan bu eser, akıl hastalığının ve akıl hastalarının anlamsız eylemlerinin anlamı hakkında da okuyucuya ışık tutuyor.
Johanne Greenberg'in en önemli ve etkili eseri olarak yorumlanan roman 300 sayfadan birkaç yaprak eksik olmasına rağmen, belki bazı kişilere uzun gelebilir, okuyucuyu metin içerisinde tutmayı başaran bir yapıya sahip.
04.04.2023

Birçok farklı kütüphanede çeşitli görevlerde bulunmuş olan Richard Ovenden, kaynakça hariç üç yüz sayfayı aşmayan bu kitabıyla bilginin, arşivlerin, kütüphanelerin ve yakılan kitapların hikâyesini anlatıyor. Farklı zamanlardan, farklı mekânlardan ve farklı inançlardan güç alarak oluşturulmuş kütüphane ve arşivlerin hepsinin başına aynı şey geliyor: Yakılmak ve Yıkılmak.

Bu kitap, bilginin, arşivlerin, kitapların ve kütüphanelerin bizim için geçmişi günümüze taşıdığını ve geleceğe doğru sağlam adımlar atmamıza fayda sağladığını hatırlatan on dört bölümlü, küçük çaplı ve bir çırpıda okunan bir eser.

Kitaplarla vakit geçiren, kitap okumaktan zevk alan ve kendi kütüphanesini kurma düşüncesinde olan her bireyin okuması gerektiği kanaatindeyim. Kütüphanelerin değerini ve tarihsel süreçte başlarından nelerin geçtiğini ortaya koyan bir kitap, elbette her kitap sever için kaçırılmayacak bir fırsattır.