Toplam yorum: 3.131.051
Bu ayki yorum: 3.259

E-Dergi

karlrossman Tarafından Yapılan Yorumlar

03.07.2015

İsmi kadar ilginç bir kitap olmanın yanı sıra sanılabileceği gibi sabun köpüğü konulara değinen zamane çok satanlarından değil kesinlikle...
25.01.2015

Philip K. Dick okumaya başlamadan önce bu kitaba göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim...Android kavramıyla ilgili ihtiyacınız olacak her şeyi usta bu kitapta anlatmış...
17.01.2015

"Yapmamayı tercih ederim..."
Bartleby Wall Street'te bir hukuk bürosunda işe girdiğinde kitabın anlatıcısı olan patron bu cümlenin onları nasıl bir serüvene taşıyacağını bilmiyordu.
Diğer üç çalışanının anormallikleri patron için anlaşılabilirdi, yani çalışanlardan birinin öğlene kadar sinirli öğleden sonra sakin diğerinin ise tam tersi olması kabul edilebilirdi ama Bartleby'nin yapmamayı tercih etmesi çıldırtıcı olabiliyordu.
Bartleby anormal biri olarak pek de normal değildi. Dana önce çalıştığı iş gerçekten üzücü bir iş olduğu için mi yoksa Bartleby'nin sarsıcı sonunun mu söylettiği bilinmez ama Borges bu kitabı çok "üzücü" bulmuştur. Herman Melville'in bu romanı küçücük bir başyapıttır. Edebiyatın sınırlarını zorlayarak sinemaya kadar uzanan katibimizi Crispin Glover canladırırken, zaten ondan başkasının Bartleby olamayacağını hissettiriyor. Bartleby'e ister kahraman deyin ister anti-kahraman okuduğunuzda hayatınıza hiç çıkmamacasına yerleşecektir....
17.01.2015

Michael Gardiner doğup büyüdüğü ama bir türlü ait ve de sahip olamadığı kasabasında yaşamaktadır. Bu romanda bir şehre sahip olmakla o şehre ait olmanın arasındaki ince ayrımı görebiliyoruz. Ayrıca ikisi de olamamanın derin burukluğunu. Anne ve babasının yaşadığı kenttir burası ve babasının öldüğü annesinin öldürüldüğü. Michael kentte durgun bir hayat sürmektedir ancak bir yandan da geçmişini kurcalamaktadır. Zira daha küçük bir çocukken bir cinayet işlemiştir. Bundan pişmanlık duymamaktadır ancak bu cinayet onu ileriki yaşlarında bir sorumluluk altına sokacaktır.
Bu hikaye geçmiş ve şimdiki zaman arasında sürüp giderken bir de refakatçi vardır yanımızda. Şeytanın ta kendisidir bu. Ama öyle görünür halde değildir. Bir yerlerde gizlidir. Her an ayak izlerin görürüz. Hem metaforik olarak hem de karların üzerinde bıraktığı somut izler olarak. Yazar John Burnside kendi kendini bulma ya da ulaşma hikayesini nefis bir anlatımla anlatmış. Kitabın çekici yanı tam bir konuyu anlatacak derken başka bir konunun ucundan tutması ve sonra bu hikayelerin başka noktalarda çözüme ulaşması. Ayrıca Burnside bu romanda üstü kapalı olarak vatandaşı Robert Louis Stevenson'a bir selam çakmayı unutmamış.
17.01.2015

Thomas Cathcart ve Daniel Klein daha önce "Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer" isimli kitaplarında giriş yaptıkları felsefespri derslerine bu kitapla devam ediyorlar. Kitap ölüm üzerine oldukça kapsamlı ve kapsamı çerçevesinde oldukça esprili ve eğlenceli yorumlar sunuyor bize. Kitap altı bölümden oluşmakta; birinci bölümde öldükten sonra ne yapacğımız tartışılmakta ki bu hala cevabı bulunamayan, bulunmuş olsa da paylaşılamayan bir sorudur. İkinci bölümde; ebediyet konusunun üzerine eğilinmekte ama bele ağrı girmeden doğrulunmaktadır. Üçüncü bölümde; ölümsüzlükten dem vurulur kitapta ki en önemli soru bir insanın ölümsüzlüü isteyip istemeyeceğidir. Zira ölümsüzlük sonsuz ve döngüsel bir sıkıntı buhranına neden olabilir. Bir sonraki bölümde; Öte taraf irdelenir. Bir başka tarafın var olup olmadığı, varsa gitmeye değer olup olmadığı. Beşinci bölümde; ölümün bir yaşam tarzı olması konusunda kafa patlatılır. İnsanlar, intihar etme haklarını ellerinde bulundurdukları için yaşamaya katlanmaktadırlar çünkü. E.M.Cioran' a bu kısa saygı duruşundan sonra son bölüm gelir. Bu bölümde ise ölmemenin mümkün olup olmadığına dair bir beyin fırtınasına kapılırız ki ziyadesiyle muhtemeldir fırtınaya kapılıp yolumuzu kaybetmek.