E-Dergi

Islama koktenci bir bakis acisini dile getiriyor Seyyid Kutup. Bir cok islami teror arastirmacisinin kaynak kitap olarak kullandigi bir eser. Kulturlerin yok sayildigi, tum kultur hayatinin akide ve cahiliye kulturu olarak ikiye ayrildigi, diger semavi dinlerin ve inancsizlarin tamaminin bu cahiliye toplum kategorisine sokulup, siddete meyledilen sert ve cok tartisilir bir ideolojinin dile getirilmesi. Kokten dinciligin ve islamda terorun anlasilmasi icin mutlaka okunmasi gereken bir kitap.

Bu eser evren edebiyatının başyapıtlarından biri. Romanda karakterlerden çok bir ruhiyat fırtınası esmektedir. Öyle tanımlaması zor duygular, ihtiraslar ve takıntılar birbiriyle çatışır ki artık belli bir yerden sonra Rusyayı ve bir rus ailesini değil çok daha büyük ve ağır idealar alemini okuyor olduğunuza inanırsınız. Ayrıca çok ustaca Rus siyaseti, ve din felsefesi eserin içine yerleştirilmiştir. Tüm bunların dışında romanın gizli ve sadece Dostoyevski tarafından kişilik çözümü yapılmış ama okuyucuya tam aksettirilmemiş olan bir karakteri mevcuttur. Aynı zamanda kilit karakterdir. Romanın en erdemli karakteri olan bu kişinin gizemi hakkında hiçbir zaman kesin bir fikre sahip olamayacağız.

Çok geç olmasına rağmen bir ay önce serinin ilk kitabını aldım ve okudum. Çok başarılı bir roman çalışmasıdır. Yaşar Kemal'in okuduğum ilk kitabı idi. Romanın kurgusu mükemmel. Zira günümüzde bile aktüel sayılabilecek şu konuları ve sosyal ortamı içine alıyor: 1- Sosyal anlamda köy kültürel hayatı ve köylü zihniyeti, toprak ve mülkiyete bağlı olarak yerel ve merkezi politikalarla birlikte çıkar ilişkileri ve terör 2- trajik ve psikolojik anlamı ile, toprak başta olmak üzere mal ihtirası, bunla bağlantılı olarak sömürü ve cinayetler, kırsal yöre cehaleti, Anadolu saflığı ve saf aşk kültürü, köylünün bakış açısından görünen küçük dünya ve köylü ütopyası.
Yani değinilen konulara baktığınız zaman sanki bir Dostoyevski klasiği ancak dil tamamen farklı ve felsefilikten çok uzak. Sanki Türkiye köylüsünün sadece yaşamı ve acısı değil, aynı zamanda dili de kitabın üslubuna yansımış. Yazım üslubu bir o kadar sade ve bir o kadar derin. Doğa betimlemeleri mükemmel ve yöreyi bilen ve oranın yerlisi olan bir kalemin aşkıyla yazıldığı o kadar belli ki yöreyi görerek ve yaşayarak okuyorsunuz. Kısacası harika bir eser. Tartışmasız dünya klasikleri arasında.

Liseli yillarimda okudugum kitaplardan biriydi. Ayni zamanda Wilbur Smith in okudugum tek ve son kitabidir. Bu kitabi okuduktan sonra bir daha Wilbur Smith okumak istemedim. Bunun nedeni eserin basarisiz olmasi degil Wilbur un romancilik tarzinin ve sectigi konularin benim ilgi alanima girmemesi. Ama okudugum bu kitap gercektende dili cevirisi ve kurgusuyla cok basarili. Kitap ileriki yillarda bende cok izler birakmasa da beni etkileyen ve ayni zamanda kendimi bir ahmak gibi hissettiren cok onemli bir detayi hic unutmadim. Nil nehri nin dibindeki kayip mezarliklarla ilgili bolumu okurken aklim bir yandan o zamanin teknolojisi ile boyle bir calismanin nasil yapilabilecegini hayretle sorguluyordu. O zamanlarin tecrubesizligi ve beyinde fosfor esksikliginden dolayi aklima yillik yagis miktarlari ve su seviyesi degisimleri gibi dogal faktorleri getiremezken, Wilbur Smith bunu aklima matkapla soktugu zaman cok bozulmustum. Bu literal anim aklima geldikce hep gulerim kendime.

Orhan Pamuk un başarılı eserlerinde bir başkası. Öncelikle roman olmadığını söyleyelimde aşağıda bir roman bekleyip hüsrana uğrayan yorumculara başkaları da eklenmesin. Türk okuru bazen gerçektende çok komik duruma düşüyor. Bir kitap türü roman değil diye nasil eleştirilebilir ya da para üzerine edebiyat yapılabilir? Yorum yaparken lütfen basiretli şeyler yazalım. Koskoca kitap yazarın sadece nasıl yazmaya başladığını mı anlatıyor? Bu kitabın içinde orta ve yeni dönem Türk edebiyatına ve yazarlarına ilişkin çok kaliteli denemeler mevcut. Bunun dışında Orhan Pamuk un özel yaşamına ait bazı küçük detayları da bulabilirsiniz. Kendisinin özel hayatı hakkında biraz daha fikir edinebilmek için iyi bir kitap. Kitapta benimde zamanında kafa yorduğum çok hoş ve ilginç tespitler de mevcut. Örneğin Türk Edebiyatında cinayet romanlarının kalitesi ve içeriği ile ilgili denemesi tek kelimeyle kusursuz! Bu kitapta bu ve benzeri cok hoş detaylar var ancak okurun aramak istediği şey önemli. Bence Türk yazarından çok biraz da Türk okuru modernleşmeli.