E-Dergi

Döneminde neredeyse bir devletin resmi dini olabilecek kadar büyüyen Maniheizm dini/inanışı hakkında yazarın kurgu karışık romanıdır.

Kimlik algılarımız, aidiyet hissimiz ve arayışımız, oluşturduğumuz sıfatlar ve yüklediğimiz anlamların yazarın bakış açısıyla bir tahlili diyebilirim. Özellikle Amin Maalouf'un bir göçmen olduğu düşünülünce bu soyut kavram somutlaşıyor.

Amin Maalouf yine bir efsaneden yola çıkarak muhteşem anlatımıyla size sunuyor. Efsane sizin hayal dünyanızda daha da şekillenerek gerçeğe dönüyor. Burada kitabın baş kahramanının aslında yazarın atalarından biri ile ilgili bir efsane olduğunu ise Yolların Başlangıcı kitabından öğreniyorsunuz :)

Kitap İlber Ortaylı'ya sorulan sorular ve cevapları şeklinde oluşturulduğu için, ne kadar bölümlere ayrılmış olsa da anlaşılması zor olmuş. Türk tarihi hakkında bir bilgi birikiminiz yoksa bu kitapla olmasını beklemeniz hata olur, hatta daha da kafa karıştırıcı olabilir. Sorular bağlamdan sizi koparıyor :/

Amin maalouf'un otobiyografi olarak kaleme aldığı bu eserde yazarın aile üyeleriyle tanışacak ve dönemin tarihi olaylarının içinde bulacaksınız kendinizi. Lübnan'dan Amerika'ya İstanbul'a ait son derece iyi tahlillerle yazarı tanıyacaksınız. Geçmişin izlerinin hayatımızda ne derece etkileri olduğunu, döneminde tutulan notların, mektupların yani yazılı kanıtların önemini fark edeceksiniz. Bir de büyüklerinin anlattığı hikayeleri can kulağıyla dinleyen biri iseniz bu kitap sizi çok etkileyecek..