Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

Uğur DUZLA Tarafından Yapılan Yorumlar

16.09.2009

Ülkemizde hatta dünyada en çok beğenilen otobiyografi hangisi diye sorulsa düşünülmeden verilen cevap herhalde genelde Kelebek ve devamı olan Banko olur.Banko neyse ama Kelebek gerçektende çok beğenilen bir romandır.Roman diyorum çünkü gerçektende roman gibi gidişat sunar kitap bizlere.Hatta o kadar çok romana benzer ki yazar Henri Charriere için hapishanede başkasının başından geçen olayları kendi yaşamış gibi anlatıyor diye eleştirilere de sürekli maruz kalmıştır.Kitapta nasıl desem hem çeviride hemde anlatılış tarzında sorun var gibi;mesela yazar kitabı Türkçe'mize göre geniş zamanda ve şimdiki zaman diliminde sürekli "-yor" eki kullanarak anlatmış aynı şekilde de dilimize çevrilince bana göre çeviride problem olmuş düşünsenize 565 sayfa boyunca sürekli her cümle "-yor" ile bitiyor gerçektende anlayışı zor bir durum diye düşünüyorum.Anlatım olarak bozuk dediğim ise konuları anlatırken pat diye başka yere geçmeler pat diye paragrafın ortasına başka birinin girmesi kafada dağınıklıklar yaratıyor gibi hissettim ama şurası çok güzelki yazar kitabı öyle bir anlatıyorki sanki bir yere beraber kahve içmeye gitmişinizde yüzyüze anlatıyor gibi bir hava var.Her ne kadar yukarıda iki tane olumsuz düşüncelerimi yazsamda sanmayınki bu kitap kötü koskoca Kelebek için söylenenler yanlışmıymış diye değil tabiki gerçketende çok harika bir kitap.Son olarakda son birkaç yıldır sizde ülkemizdeki herkes gibi bende dahil yabancı dizi izleme fulyasına kapıldıysanız o zaman ünlü dizi Prison Break adlı dizinin nerden sayfa sayfa özenildiğini bu kitabı da okuyunca anlayacaksınız.
19.08.2009

Connelly'den hiçbir zaman pişmanlık duymadığım gibi aksine her okuduğum romanlarından kat kat daha fazla tat almaktayımdır.Connelly bu romanında zekası iyice üst seviyelerde kullanıp harika bir polisiye kurgu ile karşımıza çıkıyor.Bu romanındaki kahramanı Terry McCaleb ve Şair adlı romanlarında ki kahramanları Ajan Rachel Walling ve Gazeteci Jack McEvoy sonraki romanları Hile ve Darboğaz ile hepimizin hayranı olduğu Harry Bosch ile karşımıza çıkacaklardır işte böyle bir tattaki polisiyeyi de ben ancak Connelly'den alırım diye düşünüyorum.Hatta Connelly bu romanının ortalarında çok kısada olsa bir avukattan bahssediyor,tahmin edebileceğiniz gibi bu avukatın ismi Mickey Haller'dir.Artık düşünün Connelly ne kadar usta bir yazardır.Kan Bağı ve Güneşin Karanlığında adlı romanlarının aralarında 7 tane roman olmasına rağmen Connelly bize ufakta olsa sırlar vermektedir.Mickey Haller'de daha Türkçe'mize çevrilmeyen bir romanda Harry Bosch ile beraberdir.Kan Bağı'na tekrardan dönersek okuyunca hiçbir şekilde pişman olmayacağınız harika bir roman.Birde romanı okuduktan sonra başrolünü ve yönetmenliğini Amerikan Sinemasının bir numarası olarak gösterilen Clint Eastwood tarafından çekilen ayni adlı filmide seyredersiniz iyice etkisi altına girersiniz romanın.Tavsiye ederim hatta ben polisiye okuruyum diyorsanız okumalısınız diyede düşünüyorum.
10.08.2009

Harlan Coben'den yine beklenildiği gibi kaybolmalarla,kaçırılmalarla,yalanlarla ve gizemlerle dolu harika bir roman daha karşımızda.Coben'in tüm romanları beklenildiği tatta olup okuyucusunu ne konu olarak nede gidişat olarak hiçbir zaman hüsrana uğratmaz her ne kadar konuları az çok birbirine benzesede bu sonuç hiçbir zaman gerçek Coben okuyucularında sorun yaratmaz çünkü gerçek Coben okuyucusu çünkü bu tarzda roman bekler.Ama ülkemizde genelde çoğunlukta olduğu gibi romanlarda sadece kovalamacayı seven okur olduğumuz için Coben'in Oyunbozan veya Orman gibi romanları fazla beğenilmemektedir en azından diğer romanlarına göre.Mesela bana göre Coben'in en az kişik analizi olan kurgusunda da derine inmeyip sadece romanı akışına bırakan Kimseye Söyleme adlı romanı ile kıyaslanır.Halbuki Oyunbozan ve Orman bana göre Coben'in en iyi romanlarındandır.Orman ise kuması son derece keyifli harika bir roman tavsiye ederim.
10.08.2009

Ken Follett'ın en sağlam bir başka romanıdır Kartallar hatta diğer romanlarının aksine demeyeceğim söyle desem daha doğru olur çünkü romanlarının aksine roman olmayıp gerçek bir olaylar dizisinden yazılmış belgesel romandır.Hatta kitabın içindeki kişilerle roman bize resimler de sunmaktadır.Follett hakkında genelde bu site içinde çok iyi şekilde hakettiği yorumlar okuyorum ama bir romanında bir yorum okudum ki gerçekten çok garibime gitti.Örnek olarak romanı sayfaları atlayarak okudum sıkıcı diye falan filan beğenmedim tarzında.E o zaman romanı sayfaları atlayarak okumasaydın da normal bir şekilde romanı okunması gerektiği gibi sayfalar teker teker çevrilip okusaydın belki o zaman roman içindeki arayıpta bulamadığın tatlar alınabilir diye düşünüyorum.Sonuçta koskoca yılların yazarı Ken Follett ne Orkun Uçar tarzındadır nede Gökhan Barlas.Tüm romanları edebi bir sanat evet edebi bir sanat içinde yazar harika bir yazardır.
05.08.2009

8-9 yıl önce gayet başarılı bir şekilde Tolkien romanlarını dilimize çevirmeye başladığında 6.45 Yayınları çoğu eleştirmenler ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu yayınevi Tolkien serilerine devam edemez deniliyordu ama baktık ki gayet başarılı bir şekilde Tolkien romanları dilimize 6.45 tarafından kazandırılıyor ülkemizde de satış rakamları üst sıralara çıkmaya devam ediyordu.2002 yılının son bir kaç ayına girerken raflarda birden Kayıp Öyküler Kitabı -1 gözükmeye başladı yani bu demek oluyorduki dev Orta Dünya Serisi tam tamına 12 kitaplık seriye başlamışlardı bu gerçektende büyük bir adımdı hatta 2 yıl geçmeden Kayıp Öyküler Kitabı -2 çıktı ve kitabın üstünde bir sloganda şöyle idi yavaş ama emin adımlarla dev bir seriyi sizlere sunuyoruz tarzında işte ne olduysa o zamanlarda oldu ve seriye ondan sonra devam edilemedi şimdide 2007 yılından itibaren başka bir yayınevi gayet başarılı bir şekilde devam ediyor inşallah sorunsuzca bizlere sunabilirler Tolkien romanlarını.Roman için diyeceklerim ise Silmarillion'dan daha ayrıntılı adım adım Elfleri anlatan Orta Dünya'nın ilk çağlarını ve Melkor ile kapişmaları anlatan harika bir fantastik roman.