E-Dergi

kitap iyi hoş tabi ki.. gereksiz dahi olsa eğlenceli ve merak tatmin eder niteliği var. tek bir noktaya takıldım sadece.. insanın evrimine atıfta bulunulması.. ben evrime inanmadığım ve red ettiğim için beni sadece bu konu rahatsız etti. onun dışında okumaktan büyük bir keyif aldım..

kurgunun güzel olduğu kesin. ama ben daha çok yazarı düşünüp durdum okurken.genç sayılabilecek bi yazar nasıl bu kadar farklı konularda bu kadar derin bilgisi var, hayret ettim. osmanlıca biliyor, pek çok denizcinin bilemeyeceği terimleri biliyor, musıki bilgi tepe noktada. hatta dede efendiden ders almış olma ihtimali hayli yükasek olmalı diye düşünmeden edemedim. bunun yanında din bilgisi fıkıh boyutunda iyi. hatta bi abdest alma sahnesi anlatır ki sanki fıkıh kitabı okuyorum sanırsınız.
dediğim gibi, kurgu iyi ama bir o kadar da çok detay var ki bazen yorucu oluyor. yazarı takdir etmeme rağmen, bilgisini kıskanmama rağmen, şunu belirtmem gerekiyor ki; yazar, bilgisini gözümüze sokarcasına bi ukalalık ettiğini hiassettirmeseydi, biraz daha yalın yazsaydı çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. keşke yazarla karşılıklı sohbt imkanı bulsaydım !

tv de yada sinemada filmini siyah beyaz seyretmiş olma ihtimaliniz yüksek. ama filmi izlenen bi yapıt okunmaz diye bi kural yok tabi. hele başyapıt değerinde bi kitapsa. yazarın eleştirel öğretmen kimliği tabi ön planda. ama bunu kitabı su gibi okuyup bitirdikten sonra düşünmeye başlıyorsunuz. hak ettiği yerde olmadığına inandığım her eserinin nobel alması gereken bi yazarın bu günlerde unutulmuş olması kötü bi durum. üstadın köylerimizdekidurumu anlatarak genel yapıya olan bakışını tüm kitaplarında bulmak mümkün. işin kötüsü hiç eskimeyecek konulara değinmesi.. keşke bahsi geçen konularda ülkem daha hızlı gelişebilse.

zamanın amerikan yardımının anlatıldığı pilot bölge olarak seçilen köyde gelişen olaylar desek kısaca konuyu özetleyebiliriz belki ama kitabı anlatmış olamayız. gerek bu romanında gerekse tırpan gibi diğer kitaplarında yazar ülkemin sorunlarına öyle güzel bakıp öyle güzel anlatıyorki.. gerçi 50 li yıllara aitmiş gibi duran sorunların bugün de devam etmekte olması ise şaşırtıcı bir ilerleyememe sorunu. anadolu insanına fakir baykurt üstadın gözüyle herkes bakmalı.

yarım kalmış bi roman havası var. ama kafka neden önemli ve büyük bi yazar olduğunu bi kez daha göstermektedir. şatoyu devleti yöneten yer gibi algılamak mümkün.. herkesin gözünde ulaşılması zor, gizemli bi yer gibi. herşeyi birebir algılamadığınız zaman daha ufuk açıcı bi eser olduğu kanaatindeyim.