E-Dergi

İnsanın okuduktan sonra acaba böyle bir üslup gerçekten olabilir mi diye şüpheye düşmesine yol açan, yeni uyanılmış bir rüyanın huzursuzluğunda hayatı, olanı algılamaya çalışan bir rahatsızlığı yaşamasına sebep oluyor bu kitap. aslında söylenebilecek o kadar fazla şey var ki bu kitap adına ama bence okunulduğu zaman sözün o kadar da yeterli bir kavramla bütünü olmadığını fark edecektir kişi..

Fenimizm'i duyunca bir çoğumuzun salt kadın ayrımcılığı olarak bildiğimiz ama yanıldığımız bir tanım üzerine gerçekten güzel ve bence bu konularda söz sahibi olmak isteyen herkesin okuması gereken birinci sınıf bir kaynak kitabı niteliğinde.özellikle nurdan gürbilek okurları açısından kaçırılmaması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Prof.dr. Muharrem Ergin hocamızın bir sözü vardır,bütün Türk edebiyatını bir kefeye koysanız dede korkut'u bir tarafa koysanız,dede korkut ağır gelir.Kendimiz tanımak için,yeniden kendimiz olabilmemiz için herkesin kitaplığında,baş ucunda olması gereken bir kitap,okumayan arkadaşlara şiddetle tavsiye etmekle beraber okuyanlar içinde yeniden yeniden okumalarını tavsiye ederim.

Bugüne kadar bildiğiniz ya da bildiğinizi sandığınız bilgileri derli toplu bir şekilde ele alan bu kitap,pskoloji biliminin edebiyata katkıları,edebiyatı etkilemesi iki bilimin arasındaki o kopmaz bağı gösterebilen oldukça etkileyeci bir çalışma.kitabın içerisinde örnek metinlerle çalışmasını destekleyen yazar edebiyat ve pskoloji hakkında çalışma yapanlar için vazgeçilmez bir kitap orataya koymuş.

hayat sadace bir yemekten ibaret olsa sanırım hepimizin en çok seveceği yemek sabah kahvaltısı olurdu,hayata hergün yeniden başlamak ve heran yeni bir başlangıç yapmak.tehlikeli yemekler iki aşık'ın arasındaki çekişmeyi tatlı bir yemek tarifi eşiliğinde anlatan oldukça güzel işlenmiş bir roman.