E-Dergi

21 hikaye ile bu toprakların insanı ele alınırken adeta sosyolojik bir topografya çıkarılmış. Yazarın geniş bakış açısı hassasiyete iğne ucu dokunuşlar ,sanki beni anlatıyor hissi veriyor. Öykülerin yaşanmışlıklara ayna tutması derin derin iç çekmelerle eserin çabucak okunmasını sağlıyor bitirmeden insan elinden bırakamıyor.

19 farklı yazarın 41 öyküsü ile bu kadar güzel anlatılabilir miydi bu toprakların insanı bir nevi sosyal emar (MR) desem abartmış olmam diye düşünüyorum

Evet maalesef yazarın bazı sayfalar boyunca yaptığı tek şey kendini övmek olmuş .İnsana bir şeyler katacak türden bir kitap olduğunu düşünmüyorum.Daha akademik bir dil ile anlatım beklemiştim ama özenti bir anlatımla karşılaştım.

12 Eylül’ü tarafsız durmayı başaran bir anlatımıyla dikkat çekiyor öncelikle. Kadına sadece Kadın gözüyle bakmakla kalmamış her kahramanına onlara yaşatılan hayatlardan daha merhametli ve adaletli davranmış yazar. Duygusallığın dibine çekildiğiniz bölümlerin etkisinden kurtulamayacaksınız. Kadın kahramanlarına çiçek ismi verilmesi çok ince bir fikir. Dönem romanları içinde en severek okuduğum roman oldu.

Duygu dolu bir eser. İnsanın içine işliyor. Deneme tarzının en başarılı yazarı bence.