E-Dergi

Doğrusu terapiyle, psikoterapi ile biraz ilgilendiğim için Türkiye'de şu ana kadar bu alanda (bilişsel) yazılmış en iyi kitap diyebilirim. Bilebildiğim kadarıyla Robert L. Leahy, bilişsel terapinin kurucusu olan Aaron T. Beck'in arkadaşı, hatta bu kitabın önsözünü de o yazmış. Yanlış hatırlamıyorsam kitapta 11 tane ayrı yazı var ve hepsi birbirinden değerli. Depresyondan evlilik terapisine kadar bu yazılar çerçevesinde harika özetler sunulmuş ve konular bol bol örnek ve grafiklerle desteklenmiş. Şimdi diyeceksiniz ki bu bilişsel terapi kitabı neden bu kadar önemli?! Öncelikle psikoterapide bu bilişsel terapi yöntemi Türk insanına, Türk insanının duyarlılıklarına ve zaaflarına birebir. Zaten batıda da son yirmi-otuz yılda gelişen bir yöntem. Neyse ne desek boş, herkes kendisi değerlendirmeli bence. Herkesin çıkarımları başka olur tabii ki. Kitabın "eksiklik" olarak nitelendirilebilecek tek tarafı belki de biraz terapistlere hitap ediyor olmasıdır. Anlaşılmasında bir sorun yok da neyse. Umarım hep okumakla mutlu olduğunuz kitapları okursunuz.

Usta terapist Irvin Yalom'dan dünyanın ilk gerçek grup terapisi romanı,iki insanın anlam arayışının büyüleyici hikayesi. Şu ya da bu zamanda hepimiz ölüm karşısında ne yapacağımızı merak etmişizdir. Her zaman ki sağlık kontrolünden sonra birden kendi ölümlülüğüyle karşılaşan saygın psikoterapist Julius Hertzfeld'de hayatını ve o ana kadar yaptığı çalışmalarını gözden geçirmeye başlar. Hastalarının yaşamlarında kalıcı bir farklılık yaratabilmiş midir? Daha bilge ve olgun birisi olarak onları kurtarabilecek midir? Julius eski hastası Philip Slate'i arayıp bulur. Philip için insanlarla ilişki kurmanın tek yolu sayısız kadınla yaşadığı cinsel deneyimlerdi ve Julius'un uyguladığı terapisi de bunu değiştirememişti. Şimdi ise Philip kötümser ve insdansevmez filozof Arthur Schopenhauer'i okuyarak kendisini iyileştirdiğini iddiaetmektedir. Ve hep olageldiği gibi kendini beğenmiş, diğer insanları umursamayan, kendi içine gömülmüş Philip gerçekten de ustası Schopenhauer'i anımsatmaktadır. Julius ve Philip en sonunda Faustvari bir pazarlık yaparlar. Philip, Julius'a Schopenhauer öğretecek, buna karşılık da Julius Philip'i terapi grubuna alıp insanlarla ilişki kurma yeteneklerini geliştirmeye çalışacaktır. Arayış peşindeki bu iki insan acaba birbirlerinin hayatlarını nasıl etkileyecektir?... Irvin Yalom bu son Romanında Schopenhauer'ın psikolojik hayatının gerçek hikatesini zarif bir biçimde Romanına dahil ederek felsefe ve hayatı sorguluyor..... İyi Okumalar....

Yazarın tüm kitaplarını okudum ve çok beğendim. Kirlenen, yozlaşan dünyaya; üç günlük aşklara, bencil yaşam tarzına alternatif bir dünya sunuyor. Kitabı okuyup bitirdiğinizde kendinizi arınmış hissediyorsunuz. Herkese tavsiye ederim...

bence kitabın son bölümlerine kadar müthiş bi gerilim romanı. ama son bölümün sırların olaya bağlandığı bölüm bence çok havada kalmış. kitabı öldürme sahneleri için okuyacaksın sakın kaçırmayın derim. ama sonunu açık söylemek gerekirse beğenmedim çok klasik olmuş. ben daha orjinal bekliyodum.

Aşkın Ömrü Yüreğiniz Kadardır' okuduktan sonra hayatımdaki eksikliklerin, kendimden bile sakladığım duyguların farkına vardım. Aşka bile inanmazken bu kitabı okuduktan sonra aşkın ölümsüz olduğuna tüm benliğimle inandım. Aşkın fitratının günümüzde tükeldiğini yasadığım zamanda aşkın çıtasını yükselttiği için sayın kenan kalecikliye teşekkür ediyorum yüreğine sağlık üstat.