E-Dergi

Çağatay Anadol çok subjektif bir yaklaşımla kaleme almış anılarını. Gerçi belgelere de yer vermemiş değil ama bunu sanki önceden oluşturduğu yargılarını destekleyecek olanları seçerek yapmış gibi. Birlik sürecinde bir tek doğru yapan kendileriymiş izlenimi uyandırmaya çalışmış. Yine de okunmalı. TSİP tarihini Anadol'un subjektif aynasından da olsa okumak yararlı. Tabii, Ali Kar gibi partili yoldaşlarının ondan çok farklı konuştuğunu unutmamak gerek. Dili güzel, anlatımı rahat. Özellikle yolu TSİP ve tarihsel TKP'den geçmiş olanların ilgisini çekecektir.

Tolstoy okumak güzel, ama keşke Rusça aslından çevrilmiş olsaydı. İngilizceden çevrildiği o kadar belli ki... Rusçadan İngilizceye, İngilizceden Türkçeye geçerken anlam kaybına uğruyor.

Taylan Kara hep olduğu gibi yine zihin açıcı, yol gosyerici. Bu kitabında sanat, edebiyat ve felsefenin tarihte hiç bu kadar ideolojik olmadığını ve hiç bu kadar silah olarak kullanılmadığını gösteriyor.
Roman sanatıyla ilgilenenler özellikle 3 Bölümü çok dikkatli olunmalı.

Fiyatının düşmesi bizim için iyi olmuş tabii. Ama neden çok satılmayıp da elden çıkarılması için kampanya kitapları arasına katıldığını anlamak mümkün değil.

Belgesel anlarının seçkin bir örneği... Nazizmin, hangi aymazlıkların sonucu olarak iktidarı ele geçirdiğini gözler önüne seriyor.