E-Dergi

Kitabın ilk 200-300 sayfası sıkıcıydı. Fakat daha sonra ilginç olmaya başlıyor. Ben diğer iki kitabını da dört gözle bekliyorum. Ayrıca İsveç'in toplum yapısını çok gerçekci bir şekilde yazmış. Kitaptaki baş-kişiler de ilginç kişilikler (özellikle Lisbeth Salander) ve yazar bunların psikolojisini ve karakterini detaylı bir şekilde anlatmış. Kitapta 60-70li yılların İsveçini ve İsveç taşrasını ve dondurucu kışını okumakta ayrı bir zevkti. Bence bu kitap kütüphanenizde yer almalı.

ben kitabı hiç beğenmedim. Erotizme karşı değilim fakat bu kitapta biraz fazla geldi. bence yazarın asıl hedefi seksi yazmaktı ve bunu farklı yan konularla ile biraz süslememiş. Angelique (Sergeanne Golon), Karleen Koen'in tarihi mekanlarda geçen kitaplarını okuduktan sonra, " çirkinin aşığı" tarzı romanlar balonköpüğü kıvamında geliyor.

20li yaşların sonu ve 30 ların başındaki bayanlar bu kitabın neden yazıldığını çok iyi anlayacaklardır. Asıl hedefkitlesi bunlar. Başkarakter ilk sayfalarda çok boş ve materyalist bir kişi gibi görünsede ilerleyen sayfalarda insanları çok iyi analiz ettiğini ve renkli bir kişilik olduğunu görüyoruz. Orhan Pamuk'u okuyacaktım fakat bu kitabı elime aldım ve şu anda bitirmiş bulunmaktayım (bir günde okudum). Kısaca: çoğumuzun yaşadığı (komik,hüzün,bunalım vs.)olayları eğlenceli bir dilde anlatan bir kitap.

Önsöz M. Uzun tarafından yazılmıştır ve onun kişisel görüşünü hemen farkediyoruz. Nötr olamadığı gibi bir de cümleler arasında propaganda yapmaktadır. Kitabın çeviri bence gayet iyi. içerik olarak kitap yer yer fazla detaya giriyor ama yine de o dönemde yaşamış olan birinin o bölgeyi nasıl gördüğü ve algıladığı kitaba orjinalik katıyor