Toplam yorum: 3.101.059
Bu ayki yorum: 5.600

E-Dergi

Levent Metiner Tarafından Yapılan Yorumlar

25.07.2024

İsmail Kara, İstiklal Marşı üzerinden bir Mehmet Akif Ersoy analizi gerçekleştirmiştir. Osmanlı’nın 19.yüzyıl ile başlayan toplumsal değişimi Mehmet Akif’in zihnini de meşgul edecektir. 20.yüzyılda ise Osmanlı’nın siyasi açıdan çökmesiyle başlayan ve Millî Mücadele ile devam eden süreç, Mehmet Akif’in büyük eserini oluşturmasına neden olacaktır. İsmail Kara, İstiklal Marşı’ndaki kavramlar üzerinden hem Mehmet Akif’i hem de Türk aydınının yaşadığı düşünsel değişimi incelemiştir. Türk düşünce hayatında bir kavram üzerinden dahi nasıl tartışmalar yaşandığı gösterilmiştir. Kitapta kavramlara büyük önem verilmiştir. Etimoloji kullanılarak kavramların bugünkü anlamları dışında ilk hangi anlamlarda kullanıldığına değinilmiştir ve zıt grupların bugün karşısındaki görüşün kavramlarına nasıl sahip çıkar hale geldiği ise ilginç bir toplumsal tutumdur. Bunun dışında İstiklal Marşı’nı oluşturan süreci, kabulünü ve 1.Meclis döneminde çıkan siyasi tartışmaları da görebileceğiniz çok iyi bir eserdir.
25.07.2024

Salgın hastalıklar özellikle tarım devriminden itibaren insanların en büyük sorunlarından biri olmuştur. Zamanla insan bünyesi bazı hastalıklara ayak uydurmuş ve etkisini azaltabilmiştir. Fakat Avrupa bölgesi, hem tarihi açıdan diğer bölgelere göre izole durumda kalmış hem de çeşitli sosyal-ekonomik yetersizliklerinden dolayı salgın hastalıklardan daha fazla etkilenmiştir. Kitapta en çok bilinen salgın hastalıklar, başlıklar altında incelenmiştir. Ne olduklarına dair basit tıbbi açıklamalar, nasıl yayıldıkları, toplumda ne gibi sağlık sorunları çıkarıp sosyal-ekonomik olarak nasıl sorunlara dönüştüğü açıklanmıştır. Toplumdaki değişmeye örnek olarak salgınlar, insanların kullandıkları dilleri dahi etkiler hale gelmiştir. Genel bir halde Latince konuşan Avrupalılar, salgınların da etkisiyle kendi içlerinde kırılmış ve ayrılmışlardır, böylece daha yerel diller konuşularak bugünkü Avrupa dillerinin temelleri atılmıştır. Avrupa’yı salgınlar üzerinden okumak farklı bir bakış açısı sunmuştur.
25.07.2024

İslam Felsefesi kitabı, İslam medeniyetinin çoğu düşünsel alanlarına değinerek yaşanılan Altın Çağ’ı anlatmıştır. Başlangıçta, bu Altın Çağ’ın oluşurken etkilendiği kültürel çevreye değinilmiş, Yunan felsefesinin İslam topraklarına girişi açıklanmıştır. Felsefi ve siyasi eserlerin İslam çevrelerine nasıl girdiği, nasıl yorumlandığı ve daha sonrasında nasıl ayrıştığı belirtilmiştir. Devamında ise Türkiye’de bilinen bazı İslam felsefecileri, bölümler halinde en çok bilinen İslam filozoflarını ve felsefi konu dallarını incelemişlerdir. Mükemmel bir eser ortaya çıkmıştır. Türkçe okunabilecek İslam felsefesi kitaplarının başında gelmektedir. Güncel bir eser olduğu bazı doğru bilinen yanlışlara da değinerek düzeltme yapılmıştır. Kitabı bir bütün olarak sırayla okumak yerine bölüm ve filozoflar tekelinde okumanın daha işlevsel olduğunu düşünmekteyim.
20.07.2024

Mahmut Goloğlu, serinin 4.kitabı olan Cumhuriyet’e Doğru’da, Millî Mücadele’nin ülke egemenliğini giderek eline almasını ve Mustafa Kemal’in gücünü temerküz etmesini anlatmaktadır. Goloğlu, 3.Meşrutiyet diye adlandırdığı bu dönemin hala devam ettiğini fakat bu süreçte atılan ciddi adımlar sonucu Cumhuriyet’e geçmenin hızlanmaya başladığını belirtir. Mustafa Kemal’in cumhuriyetin kabulü için meclisteki meşrutiyet çözümlemesi ise siyaset felsefesi açısından çok ilginçtir ve mutlaka okunmalıdır. Millî Mücadele’nin ve Ankara’nın geleceğine dair tehlike barındıran dış saldırılar, komünizm, aşırı sağ akımlar, Kürtçülük meselesi, Çerkes Ethem ile Enver Paşa ve İttihatçılık gibi başlıklar tam da savaşların başladığı bu dönemde ciddi sorunlar olarak ortaya çıkmıştır. Serinin en yoğun kitabıdır, aslında çoğu problem bu dönemde çözülecektir. Bunun dışında 1921 ve 1922 meclis dönemindeki tasarılar ve kanunlardan da bahsedilmiş, savaş sırasında dahi tartışılan farklı konulara değinilmiştir.
20.07.2024

Mahmut Goloğlu, serinin 3.kitabı olan Üçüncü Meşrutiyet’te Millî Mücadele’nin ismen ve cismen ortaya çıktığı dönemi anlatmaktadır. Bu dönemdeki yaşanacak olaylar, mebusların aslında ilk başta kabul etmeyecekleri fakat sonrasında gönüllü olarak katılacakları kararların temelinin atıldığı dönemdir. Yöntem artık belli olmuş fakat diğer yöntemlerin de kesin olarak elenmesiyle Millî Mücadele, Mustafa Kemal’in vizyonu ve bağımsızlığı ile devam edecektir. Fakat burada Goloğlu’nun asıl esprisi ortaya çıkmakta, bu dönemi adlandırmaktadır. Çünkü daha öncesindeki tarihi anlatımda 2.Meşrutiyet ile Cumhuriyet’in İlanı arasındaki dönem net olarak adlandırılmamıştır. Goloğlu, Ankara’daki meclis açıldıktan sonra mebusların meclis kayıtlarını çok iyi kullanmış, mebusların Ankara’daki meclisi aslında İstanbul’daki meclisin bir devamı olarak gördüklerini belirtmiş, Ankara’daki oluşumun meşrutiyetin devamı olduğunu ve böylece bu dönemin 3.Meşrutiyet dönemi olarak adlandırılması gerektiğini vurgulamıştır.
Son Gezdikleriniz
Düşlerin Yorumu 1