Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

tnoktao Tarafından Yapılan Yorumlar

20.01.2012

Türkiye'de şiir kitabı alınacak tek isim Tenekeci. Az ama öz. Dile pelesenk oluyor.
Yoğun bir kitap ama çok sade, çok güzel be.
08.06.2011

Hikâyemiz Duran’ın hayatıyla başlıyor, Duran’ın hayat hikâyesi, Duran’ın hayatı, Duran’ın hikâyesi. Günlük 2-3 milyon için, günlük 2-3 çay parası için çalışan, üşüyen, acıkan; yanına tezgâh açan Nimet ablasına sahip çıkan bir adamın hikâyesi. Nimet demişken, genç bir kız Nimet. 16 yaşlarında, âmâ. Babası ailesini toparlamaya çalıştığı bir sırada hastalanan, artık ele ayağa düşmüş bir ailenin kızı Nimet. Bir kardeşi hem okuyup hem çalışıyor, diğeri okulu yeni bıraktı. Hayat kavgası, yaşam mücadelesi... Üst geçide Şapkacı Bacı sayesinde tezgâh kuran Nimet, ilerleyen zamanlarda aynı kaderden Cesur ile tanışıyor. Cesur; annesinin yıllar önce kaçtığı, babasının çok önceleri vefat ettiği, babaannesiyle hayata tutunmaya çalışırken sakatlanıp kör olan, çaresizlikten yeri geldiğinde babaannesiyle dilenen Cesur. Kör olmasına rağmen yiğit, kavgadan kaçmayan Cesur. Sonra Cino var hikâyemizde, tinercilerden dayak yediği sırada pazarın çaycısı Pala’nın sahip çıktığı Cino. Tüm pazar esnafının sevdiği, Pala’nın çırağı Cino. Yoksulluğu soğuğu en iyi bilen karakterlerimizden. Kimi kimsesi yok. Çay ocağında yatıp kalkıyor.
08.06.2011

Babı Ali’yi, O ve Ben’i, Çile’yi sebepsizce, ilk ve sürekli olarak okumamız icap eder. İllâ her şeyde bir sebep aramak gerekmez, Üstadın eserlerini okumak da böyledir! Bahsettiğim bu üç kitap dışında, üstadın bütün eserlerini okuyup incelemek gerekir.
08.06.2011

Üstad’ın şairliği ve mütefekkirliğiyle beraber dava adamlığıdır bizi ona müntesip kılan… Üstadın çağdaşı olan onlarca şair sayabiliriz lakin söz konusu olan Necip Fazıl Kısakürek olduğunda kimyamızda bir değişiklik olur ister istemez. Çünkü o, en çetin zamanlarda bile bu milletin hamurunu teşkil eden değerlerin, canını dişine takarak müdafaasını yapmış ve sadece bununla kalmayıp mantık, felsefe, edebiyat ve sanatta bu toprakların zaviyesini ve kalitesini ortaya koymak suretiyle yüzümüzün akı olmuştur. Anadolu kalıbıyla şekillenmemize vesile olan Üstad’a çok şeyler borçluyuz. Borcumuzu dualarımızla ödemeye gayret edeceğiz.

Üstad’ı okumak demek, içinde bulunduğumuz çağı anlamak ve iki yüz yıldır devam eden kimlik ve kişilik problemimizin teşhisini doğru koymak ve dirilmeye namzet ruhların şahlanarak yeni ufuklara yelken açması demektir.

“İdeolacya Örgüsü” ile ideallerimizi
“Bir Adam Yaratmak” ile kimliğimizi
“Dünya Bir İnkılap Bekliyor” ile dünümüz, bugünümüz ve yarınımızı,
“Çile” ile duygu, düşünce ve estetiğimizi tekrar gözden geçirip ‘var olma’ ve ‘Var’da fani olmayı başarabilirsek içinde bulunduğumuz asrın derdine derman olacak reçeteyi bulmuş oluruz.
08.06.2011

Tevfik İleri muhakkak anlatılması, anlaşılması bilinmesi gereken bir adam. Bir defa siyaseti bir rant aracı olarak kullanmamış bir insan. Üç dönem bakanlık yapmasına rağmen kirada oturuyor. Cüz’i bir geliri dışında bir geliri yok. Harcırah almıyor. İdealist. Memleketine âşık bir adam. İmam hatipler açıyor, yollar yapıyor, köprüler yapıyor, boğaz köprüsünü proje aşamasına kadar getiriyor. Türkiye’ye o kadar büyük katkıları olmuş ki… Genç yaşta milletvekili oluyor. 1911 doğumlu 1961 yılında Hakka yürüyor. Çok zarif bir adam. Zarafetini hiç bozmuyor. Vatan sevgisi retorik düzeyde değil. Genç yaşta vefat ediyor ama yüz elli yıl yaşamış kadar mesai harcıyor. Hölderlin’in “İnsan yeryüzünde şairane oturur” cümlesi sanki Tevfik İleri için söylenmiştir.

Yassıada’da maalesef çok eziyetler görüyor. Sonra Kayseri’de tutukevinde müebbet hapse mahkûm oluyor. Binaenaleyh genç kuşakların Tevfik İleri’nin yaşamını bilmesi için yoğun bir mesai harcadım. Bunun için Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik Beye bir teşekkür borcum var. Tevfik İleri’nin ailesiyle tanışmama vesile oldu.