Üstad’ın şairliği ve mütefekkirliğiyle beraber dava adamlığıdır bizi ona müntesip kılan… Üstadın çağdaşı olan onlarca şair sayabiliriz lakin söz konusu olan Necip Fazıl Kısakürek olduğunda kimyamızda bir değişiklik olur ister istemez. Çünkü o, en çetin zamanlarda bile bu milletin hamurunu teşkil eden değerlerin, canını dişine takarak müdafaasını yapmış ve sadece bununla kalmayıp mantık, felsefe, edebiyat ve sanatta bu toprakların zaviyesini ve kalitesini ortaya koymak suretiyle yüzümüzün akı olmuştur. Anadolu kalıbıyla şekillenmemize vesile olan Üstad’a çok şeyler borçluyuz. Borcumuzu dualarımızla ödemeye gayret edeceğiz.
Üstad’ı okumak demek, içinde bulunduğumuz çağı anlamak ve iki yüz yıldır devam eden kimlik ve kişilik problemimizin teşhisini doğru koymak ve dirilmeye namzet ruhların şahlanarak yeni ufuklara yelken açması demektir.
“İdeolacya Örgüsü” ile ideallerimizi
“Bir Adam Yaratmak” ile kimliğimizi
“Dünya Bir İnkılap Bekliyor” ile dünümüz, bugünümüz ve yarınımızı,
“Çile” ile duygu, düşünce ve estetiğimizi tekrar gözden geçirip ‘var olma’ ve ‘Var’da fani olmayı başarabilirsek içinde bulunduğumuz asrın derdine derman olacak reçeteyi bulmuş oluruz.