E-Dergi

Kitabın üzerinden yapılan tartışmaların doğrudan kitabın kendisiyle ilişkili olmadığı ortada. Herkesin zihninde yer alan şekliyle Kürt Sorununu tartıştığını söyleyebilirim. Tüm bunlar bir yana kitap iddialı adının dışında ayırıcı hiç bir özelliğe sahip değil. Basit bir derleme. Hassasiyetleri oksaşamanın ötesinde hiç bir şey söylemiyor. aklımda kaldı diyebileceğim pek bir şey yok. Sonra yazarın kendisi pek bir şey de söylemiyor. Sadece kitabın ismi Çanakkalade Kürtlerin de savaştığını hatırtlatıyor. Evet öyle olduğunu hatırlamış olmak güzel ama böylesi netameli bir konuda yazan birisi daha kaliteli bir çalışma ortaya koymalıydı. Yazarın gazete yazılarını bile kaynak olarak göstermesi kitabın kalitesini göstermek için yeterli. Ama her şeye rağmen Türkiyenin Kürt gerçeğini dile getirmesi taktir edilmesi gereken bir durum.

Felsefeye ilgi duyanların insanların meşreplerine göre insanları tahlil etmleri ne kadar da gariptir. İbn-i Sina, Farabi Türk olmuş ya da olmamış ne fark eder. Biz toplum olarak düşünmeye gerekli ilgi ve alakayı gösteremediğimizden olsa gerek arkadaşımız bu düşünürlerin Türk olduğnu dile getirerek bari bu şekilde ilgiyi hak ettiklerini belirtiyor ama nafile...

Türk toplumunu Kur'an'a yaklaşımını gayet iyi bir çalışmayla anlatan yazar, tarih içinde şekillenen bu algılayış biçimini tüm boyutlarıyla değerlendirmektedir. Kur'an'a yaklaşımımızın ne düzeyde olduğunun anlaşılması için okunması gereken bir kitap.