E-Dergi

Sevgili Arkadaşlar en başa kocaman kocaman SPOİLER yazmıştım keşke onu da okusaydınız. Ayrıca Alef'in ilk kitabın sonunda, Galen'in de ikinci kitabın sonunda öldüğü anlaşılıyordu zaten. Son kitaba münhasır bir durum değil bu.

*SPOİLER *
Sonu böyle bitmemeliydi. Sırayla en sevdiğim karakterler öldüler. Önce Alef sonra Galen. Pia'yı zaten ölmekten beter ettiler. Bir sürü ilginç, bilimsel şey öğrendiğim için üçüncü kitabı sevdim ama olaylar açısından değerlendirirsem sevemedim. Bu kadar dram bana fazla, etkisinden nasıl çıkacağımı bilmiyorum, en aşağı bir hafta düşünürüm ben bunu.
Bu kadar güzel seven bir adamın sonu bu olmamalıydı bence. İyi anlamda değişen tek şey Meryam ve Perit'in hayatıydı. Gerçi Dura'nın istediğine ulaştığını gördüğümüze göre o dünyada hiçbir insanın iyi şeyler yaşayacağını sanmıyorum.
Olayların gidişatına bakmazsak sadece verdiği bilgiler için bile alınıp okunmalı. Serkan Bey'in kalemine sağlık.

Daha önce bir kitabı sadece kapağına ve tasarımına bakarak almamıştım hiç ama bu ilk oldu. İlk olarak kapağına vuruldum. Ve bence güzel bir kitaptı konu itibariyle de. Milo'nun yaşadığı hayat hikayelerinin her biri bir kitap konusu olacak nitelikteydi. Özellikle de gelecekte sürdüğü yaşamlarının her biri bir bilim kurgu kitabına konu edilecek cinstendi. Farklı hayatları okumak güzeldi. En çok etkilendiğim kısım da Milo'nun uzayda bir hapishaneye gönderildiği hayatıydı.

"Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm".
Okumamın üzerinden yıllar geçse de unutmadığım satırlardan. Köyde kente göçün, insanın yalnızlaşmasının ele alındığı harika bir yapıt. Mutlaka okunmalı. Mustafa Kutlu eserlerinden bir tane okuma hakkım olsa bu kitap olmasını isterdim.

Yine bir Mustafa Ulusoy klasiği. Harika bir kitap. Okudukça huzur bulduğumu hissettim.