E-Dergi

Arka arkaya yayınlanan aşk mesnevileri serisinin bir kitabıdır. Hikayelerin özüne bağlı kalmak şartıyla her biri başka başka yazarlar tarafından yeniden kaleme alınmışlardır. Kerem ile aslı ferhat ile şirin hikayeleri gibi kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan leyla ile mecnun hikayesini tam da bu konunun aşinası birinden tekrar okumak müthiş bir keyiftir. sadece bu kitap değil bahsettiğim bütün seri için kitaplığınızda yer açın derim...

(yanılmıyorsam bu kitabı ilk aldığımda da bir yorum yazmıştım) yıllar sonra hala aynı müthiş tadı almak mümkün. hiçbirşey kaybetmiyor. Bu kitap normal bir yusuf ile züleyha öyküsü olmaktan da öte birşey... anlatılması mümkün olmayan birşeyler var, belki de ancak okumak anlamayı ve bu garip duyguyu paylaşmayı sağlayabilir...

Yunus Emre ismi o kadar meşhur ki sırf her seviyeden insan tarafından bilindiği için farklı yayınevleri tarafından defalarca basıldı şiirleri ama bu kadar çok yunus emre şiiri arasında çoğu zaman şiirler basitleştirildi kötü basıldı eksik basıldı yani gerçek yunus emre şiirine ulaşmak çok çok zor bir hale geldi. ancak bu işin uzmanlarınca ele alınan baskıları takip ederek yunus emrenin şiirinin tadına varmak mümkün hale geldi. Daha önce başkaları tarafından bahsettiğim anlamda özenle hazırlanmış divan nüshaları görmüştüm ama bu seferki bambaşka birşey olmuş. tam anlamıyla yunus emre hakkında yapılabilecek en güzel en geniş kapsamlı en doyurucu çalışma ortaya konmuş diyebilirim... kesinlikle paraya kıymaya değecektir...

necati bey divan şiirinin en önemli isimlerinden biridir. divan şiirinin yeni filizlendiği zamanda yaşamış bir şairdir ve etkisi kendisinden sonra uzun zaman devam etmiştir. Belki de ancak Bâki dilindeki duruluk ve türkçesinin güzelliğiyle onu geçebilen bir şairdir... Bu yüzden Necati Bey divanı mutlaka kütüphanelerde bulunması gerekenlerden biridir...

akçağ yayınları belki de en çok divan yayınlayan yayın evi ama özellikle eski basım divanlarda -yani piyasada en çok karşımıza çıkanlarda- çok önemli bir sorun var; tıpkı basım kısmını okumak neredeyse imkansız. Bazen sırf bu yüzden divan almak anlamsız olabiliyor. Bu yüzden akçağdan divan alırken kapaktan da öte, iç sayfaları görebilsek çok güzel olurdu...