E-Dergi

Gerek satrancı öğrenmek, gerekse öğretmek isteyenler için önemli bir kaynak olabileceğini düşünüyorum. Bu kitabı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, satrancın "açılış", "oyun ortası" ve "oyun sonu" safhalarıyla ilgili olarak kafa karışıklığına yol açabilecek detaylar vermekten kaçınması ve bu suretle okuyucuda yaşanması muhtemel bir anlama güçlüğü yaratmamasıdır. Satranç kitaplığınızda mutlaka olmalı...

Satranç literatürü açısından vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olduğu söylenebilir. Ne var ki, kitabın notasyon konusunda sıkıntıları var. Bu anlamda kitabın güncel baskılarında notasyon konusunda genel kabul görmüş olan yazım tekniğinin benimsenmesinin kitabı daha kolay anlaşılır bir hâle getireceğini düşünüyorum. Büyük Usta Fischer'in dehâsından istifade etmek isteyen satranç gönüllülerine tavsiye ederim.

Selim Palavan; satrancın yirminci yüzyıldaki anavatanı kabul edilen Rusya'dan beslenerek ve Rus satranç ustalarından ilham alarak yazıyor kitabını. Hoca'nın kullandığı dil ve anlatım biçimi son derece renkli ve okuyucuyu sıkmıyor. Ne var ki, kitabın son derece küçük olan yazı karakteri nedeniyle yer yer bir ansiklopedi tadı veren kitap okuyucunun süreklilik algısını olumsuz yönde etkiliyor. Önemli bir başvuru kaynağı olması yönüyle tavsiye ederim, ancak kitabın yazım biçimi mutlaka değişmeli.

Çukurova'nın tarihini, dilini ve coğrafyasını tanımak ve bilmek isteyenler için kaçırılmaması gereken büyük bir fırsat!.. Kitabın kapağındaki resim gibi dörtnala koşan bir atın sırtında Toroslar'ın eteklerinde gezindiğinizi hissediyorsunuz. Her evin kitaplığında mutlaka olmalı...