E-Dergi

Grange Kızıl Nehirlerin ardından Taş Meclisi ile en usta gerilim yazarlarından biri olmaya aday. Akıcı bir dil, göz dolduarn betimlemeler , ama her şeyden önemlisi zekice oluşturulmuş bir kurgu. Kitabı elinize bir kez aldıktan sonra bitirmeden gözünüze uyku girmiyor. Psikoloji, fizik, fizikötesi, şamanizm, moğallar, hayvanlar hepsi içiçe geçmiş muhteşem bir heyecan ve gerilim şöleni haline gelmiş.
Kitabın finali belki de büyük çoğunluk için hayal kırıklığı oldu ancak bana kalırsa en çarpıcı yeriydi diyebilirim.

bir gençliğin nasıl yokolduğunu merak edenler şöyle bir göz atsın yeter. Öyle ağdalı anlatımlar, siyasal, psikolojik , sosyolojik analizler yok kitapta. Herşey olduğu gibi tüm çıplaklığıyla hiç bir yargıya yer vermeyecek şekilde anlatılmış.
Üslubu nedeniyle çok eleştiri aldı irvine welsh. Ancak uyuşturucu bataklığında boğulan gençler, kaybolmuşluk başka türlü anlatılırsa havada kalırdı kesinlikle. O dönemi ,karakterlerin iç dünyasını ve olay örüntüsünü sanki ben yaşadım okurken. Filmini kitabı okuduktan sonra izledim. İyi ki de öyle yapmışım. Filme eserden bağımsız baktığımda söyleyecek lafım yok ama kitabı okurken benim gözümde canlanan film sahneleri çok daha doyurucu ve gerçekçiydi. cesareti olan okusun derim..

Hayal et gerçekleşsin. İşte sır buymuş. Doğruluğu şüphe götürmez. Önce zihinde canlandırılmayan hiç bir şey gerçekleşemez insan hayatında. Şu an iyi ya da kötü ne yaşıyorsak hepsi geçmişte yaptığımız seçimlerin birer sonucu. Sadece bunun farkında olmak bile hayata bakışımızı kökünden değiştirebilir. Ancak kitapta eksik kalanbir konu var. Evet hayal etmeliyiz istediğimiz şeyleri. Ancak örneğin çok para kazanmak istiyorsak sadece çevremizi banknot resimleriyle doldurmak şüphesiz hiç bir işe yaramaz. Gerçekleşmesini istediğimiz şey hayatımızın amacı olmalı ve her anımızı bunun bilinciyle yaşamalıyız. Tabi bu arada seçim yapmak demek muhtemel diğer seçeneklerin faydalarından gönüllü olarak vazgeçmek demek. Ve yapılan seçimin getireceği muhtemel sıkıntılara katlanmayı da peşinen kabul etmeli insan. Sonuç ; insan önce bu hayatta kendini nasıl ifade etmek istediğine karar vermeli. Bu seçim yapıldıktan ve hayatın akışı bunun üzerine şekillendikten sonra başarılamayacak hiç bir şey yok dünyaya. Ancak bundan sonra diyebiliriz ki "hayal et, gerçek olsun"

Hayattan bezmiş bir adamın geçirdiği ölüm tehlikesi ardından birdenbire farkındalığının artarak kendi iç dünyasına yaptığı yolculuğu bir peri masalı kıvamında anlatıyor. Başka bir deyişle kahramanımızın yaşadığı bir kişilik terapisi süreci sunuluyor okura. Ben kimim? Varoluş amacım nedir? gibi sorulara cevap arayanların ve sembollerin diline meraklı olanların keyifle okuyacağını düşündüğüm bir kitap.

Büyük buhran ve ikinci dünya savaşı arasındaki dönemde Amerika nın yıkık dökük mahallelerinden birinde verilen bir hayatta kalma mücadelesi. Benzer konuları bugüne dek klasiklerde dahil olmak üzere pek çok yazar işledi. Ancak bu kitabı farklı yapan olay örüntüsünden ziyade tam bir Trevanian klasiği olan karakterler. Keyifle okudum ve şiddetle tavsiye ediyorum.