Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

KY-501705 Tarafından Yapılan Yorumlar

20.01.2012

Ehlisünnet ekolünde, tarihi örtbas ve dinin asıl örnekleri olan ehlibeyte ulaşma çabalarının kasıtlı bir şekilde siyaset ve saltanata nasıl kurban edildiğini uzun zamandır araştıran biri olarak şunu derim ki ehlisünnet ekolü, insana düşünmeyi, sorgulamayı ve mukayese etmeyi yasak kılmakta..Bunu da sahabelere ve başa geçen saltanat aşıklarına dokunulmazlık zırhı atfederek gerçekleştirmeleri İslam için en büyük yıkım ve sapmaya sebebiyet vermiştir.. Allame Murtaza Bey'in samimiyetini çoğu yerde gözyaşlarıyla okudum. Ehlisünnetin iddialarına yine ehlisünnet kaynaklarıyla delil sunmuştur ki ehlisünnetin gerçeklerle yüzleşmek yerine neden şiayı tekfir ve hak dışı ilan ettiğinin açık bir şekilde gözler önüne sermiştir.. Siz birilerinin iddialarına onların kaynaklarıyla yanıt vermeye başladığınızda insaf ve irfan ehli değilse elbette gerçekleri görmek istemeyeceğinden sizi tekfir yolunu seçecektir.. Kitap gerçekten aklı ve kalbi selim, önyargısız akıllara ve vicdanlara seslenmektedir.. Atalar dinidir şu anki ehlisünnet ekolü ve sağlam bir temel üzerinde değildir.. Böylesine çalışmalara çok ihtiyaç var.. Şiayı düşmanlarından değil kendisinden tanıyacaklara, düşmanlık güdülecekse de bilinçlice sebepleriyle düşman olacaklara tavsiyedir..
10.12.2011

Kitabi iflah olmaz bir İstanbul asigi olmamdan oturu yabanci bir seyyahin nostaljik anlatimlariyla okumak istedim bir de. Amicis'in kalemi -her ne kadar uzun uzadiya yaptigi tasvirlerle yer yer can sıksa da- eglenceli, samimi ve zaman zaman da oryantalistti..Tum guzellikler zihnimde canlandi yeniden. Kitabin sosyolojik manada buyuk bir onem barindirdgini da soylemeden gecemeyecegim. Zira Amicis'in, İstanbul'u ziyaret ettigi tarihsel aralik 1856 islahat fermani ile 1870'li yillarin sonlarindaki mesrutiyet ilanlarinin gerceklestirilecegi zaman dilimlerine tekabul ettiginden, Osmanli toplumundaki dini, sosyal ve ahlaki yozlasma ve curumenin tum ciplakligiyla anlatildigi onemli bir belge niteliginde ayni zamanda bu kitap.. Azinliklar ve Turkler hakkindaki izlenimleri de cogu yerde tarafsiz bir sekilde belirtilmis. Ben Turkleri kizdiracagina inandigim bir ifade goremedim icinde.. Bilakis Turkler hakkindaki analizler son derece isabetli ve carpiciydi.. Oryantalistlikle bunu yorumlamak adil bir yargi olmaz. Cunku azinliklarin da kesinlikle hoslanmayacagi turden ornekler de fazlasiyla mevcut..Olani aktardigini dusunuyorum. Simdi dahi bahsettigi gibi degil mi bu toplum ve bircok ongorusu de gerceklesmedi mi Amicis'in? Abdulaziz'in halk onune ciktigi bir gosteride Osmanlinin artik kaybolan ihtisamini da bir Turk gibi aciyla belirtmis, en az uzgun bir Turk
08.12.2011

Alagaş'ın gecmis kavimler ve dunyadaki son iklimsel ve toplumsal olaylardan yola cikarak onemine deginmek istedigi konu olan kiyamete hazirlikli olmayi, ortalama bir uslupla ele almis. Kitabi begendigimi soyleyemeyecegim pek.. İcinde katilmadigim bircok nokta var.. Mezheplere ve Siffin olayina bile deginmis..Mezhepler konusundaki yakinmalari hakli bir serzenisi dile getirse de Siffin icin "taraf olunmamasi" gereken bir olay olarak addedip olayda hakliligi karsi tarafca bile itiraf edilen imam Ali ve ehlibeyt faktorunu, peygamberden sonra muslumanlarin hangi ornegi takip edecekleri konusunda es gecmesi, Alagas'a inzivanin pek yaramadigi gercegini belgeliyor. Adeta İzmir'deki evinde herkesten alakayi keser vaziyette yasamasi, onu zamanla kendi kendisinin imami, kadisi ve muftusu konumuna itmis..Tespitlerini "en dogrusu bu" edasiyla anlatmasi bile kitabini bircok konuda yeterince itici bulmami ozetler herhalde.. Siffin konusu uzerine umarim nefsinin gormek istemeyecegi yonlerden bir bakis acisi denemesi yapar.. Okunmasa da olur gorusundeyim..
28.11.2011

Sadakatin, teslimiyetin, vefanın ve infakın yıldızlaştırdığı mübarek annelerimizden bir candır Hatice.. Onda asaletin, dik duruşun, bir kadının kocasının arkasında durduğu zaman ne kadar azizleşebileceğinin bir k/anıtını görebilirsiniz.. İnfak şuuruna, İslam uğruna kum gibi harcadığı servetiyle samimiyetini damgalamıştır.. Önceleri mutlu olamayan, saadetine Güneş'iyle kavuşan Güneş'ine kavuştuğunda da başka türlü imtihanları başlayan asilzade ve onurlu kadın.. Rabbim şefaatlerine nail eylesin bizleri.. Kitaptaki Berenis karakteriyle Sibel Eraslan'ın kendisini kattığını düşündüm kitaba.. Zira Eraslan'ın kitaptaki önsözüyle Berenis'in sözlerinin benzeştiği, hatta aynı cümlelerin geçtiği çok kısım var.. Yine duygulu bir anlatım, yine özverili bir çalışma..

Bu arada Hz. Asiye kitabına daha önceden yazdığım bir cevap sebebiyle yorum hakkımı kaybettiğim için Nil'in Melikesi adlı kitaba da buradan birkaç cümle düşecek olursam Eraslan'ın, Cennet hanımlarını anlattığı 4 kitabından en çarpıcı ve en etkileyici olanı kanımca Asiye'dir.. Asiye annemiz hakkında malumat, yok denecek kadar azken, Sibel Eraslan, bu annemizi de gündeme taşıyarak onun hakkındaki büyük bir bilgi boşluğunu doldurmuştur.. Kitapta bahsi geçen Mısır tarihçilerinin insafsızlığı ve iktidardan yana oluşları belki de Asiye annemize ulaşmamız konusundaki en büyük engeli oluşturmuşlardır.. Asiye'de yalnızlık vardır; soyutlanma vardır herkesten.. Dört duvarın dostluk ettiği ve saray sosyetesi içerisinde içine kapanık halleri ve onlardan fersah fersah uzak olan ahlak ve yücelikleri kitabın baş sayfalardaki temasını oluşturmaktadır. Asiye'nin önce saray avanesiyle ardından da eşiyle ister istemez arasında örülen duvarların kendisine gitgide bir zindan oluşturması, dünyada taht ve tac sahibi olmasına ve Mısır'ın en görkemli yapılarında ikamet etmesine rağmen evsizlik ve üşüme duygularını Eraslan ustaca kaleme almıştır.. Zira Asiye'nin Kur'an'daki duası olan ''Rabbim bana katından bir ev ver!'' ayeti, işte tam da bu satırlarda anlamını bulmaktadır. Asiye tezatların oluşturduğu ve zıtlıkların mükemmel bir armoni teşkil ettiği bir kişiliktir.. Öyle ki onun hem sanatkar, hem de yiğit yanı sizi şaşırtabilir.. Onda estetik ve yiğitlik bir aradadır.. Asalet ve yalnızlık bir aradadır.. İçe kapanıklık ve meydan okuma bir aradadır.. Zerafet ve cihad bir aradadır.. O, zindanından gözaydınlığı olan Musa ile bir nebze de olsa dünyadaki cenneti yaşamıştır.. Sare ve Tahnem ile hem dostluğu hem de dava arkadaşlığını son nefesine değin yaşamıştır.. Asiye zıtlıkların bileşkesidir.. Onda inanan bir kadının Rabbine olan vuslat duası için terk edilen her şeyin önemsizliğini görürsünüz.. Asiye cesarettir; Asiye asidir; lakin Rabbine asi olanlara asidir.. Bu bağlamda da ismini hak etmiştir ve aynen yaşamıştır; canı pahasına.. Herkese bu kıymetli çalışmayı tavsiye ederim...
27.11.2011

Sadece yönetim alanında değil, en küçük kademede, en alt sosyal konumda olan insanlar için bile gayet gerekli izahatlara sahip bir kitap.. Neticede Esmaül Hüsna'daki rahmet ve tecelliye sadece yöneticiler muhtaç değil..