Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

saidziya Tarafından Yapılan Yorumlar

26.02.2008

"Roman" batı edebiyatına aittir. bizde eğreti durur biraz. o yüzden iyi romancı çıkmamıştır. ya da iyi romancı addettiklerini batının, biz özümseyemeyiz. Ve hikaye; bizden biri. kitapta birbirinden muhteşem 5 hikaye kaleme alınmış. belki de küçük yaştakiler, gençler, okumaya yeni başlayan herkes okuyabilsin diye. Boş zamanlarda okunması gereken bir eser değil; bizzatihi vakit ayrılması gereken bir yapıt. Hele "Ertuğrul Fırkateyni" ile ilgili olan bir hikaye var ki, şimdiye kadar çektihimiz "yazık"ların üstüne bir de "ahh" eklettiriveriyor sineden. velhasılı herkese tavsiye ediyorum...
26.02.2008

“Türk ve İslam büyüklerinden kim var?” denince akla ilk gelenlerden olan merhum Cemil Meriç, “okunmazsa olmaz” bir aydın. Necmeddin Şahiner’in bizatihi, bazen bire bir bazen toplu olarak merhumun evinde gerçekleştirdiği sohbetlerin derlemesiyle oluşturulmuş bir başucu kitabı. Eserin adı sizi yanıltmasın; sadece risale-i nur ve Said Nursi hakkında değil, edebiyattan medeniyete, entelektüel aydından kadına kadar geniş bir yelpazede, Başka hiçbir yerde bulamayacağınız “Cemil Meriç tespitleri” bir araya getirilmiş. Kitabın sistematik ve cüssesinin de birden çok kez okunmayı kolay ve cazibeli hale getirdiğini düşünüyorum.
19.02.2008

"yorum" sadece müspet anlamda mı olmalıdır sorusunun cevabı "evet" ise burada buna katılmak mümkün değil. iş bu eser(!) Mevlana'nın düşüncesinin kaşını gözünü yarmakla kalmamış; ne kadar çarpıtılabilir, onu ispatlamış sanki... Birilerinin söylemek isteyip de cesaret edemediği, tarif edecek kelime bile bulmakta zorlandığım bazı "sapkın" fikirler, kitapta mevlana'ya, Şems'e ve Eflaki'ye söylettirilmiş. yazacak çok şey var ama şu örnek yetecektir sanırım. İslam tasavvuf alimi olan Mevlana'nın hayatını anlatan bu kitapta, "Allah" kelâmına sadece 1(bir) defa (o da 100 ncü sayfada) tesadüf edilmektedir. kitabın inceleme amacı dışında okunmamasını, özellikle düşüncesi olgunlaşmamış körpe dimağlardan uzak tutulmasını tavsiye ediyorum... ( sayın Editör. bu yorum, yayınlanmasından ziyade sizleri bilgilendirmek amacı taşımaktadır. kitap satıcısının, kitap hakkında menfi hususları serdetmesi doğru olmaz zaten. ama emin olun mezkur kitap islâmî düşünce adına baştan sona rezalet. kitaptan alıntılarla oluşturulmuş bir inceleme kaleme aldım; arzu ederseniz gönderebilirim. saygılarımla...)
15.02.2008

edebiyata meraklıyım diyenlerin, hele iştigal alanı eğitim olanların mutlaka okuması gerekli bir eser; türkiyenin her yerinden ama illa ki sivastan esintiler var yine. ve müellifin ûslubu gereği, edebi, nüktedan ve ziyadesiyle ironik. tek menfî eleştri sistematik konusunda; müellif mi yoksa yayınevi mi yapmış bilinmez ama, damakta tat bırakan yazılar kitabın sonuna serpiştirilmiş; başta sıkılanlar olabilir, lakin son yazılar inanın okuyucuya haz veriyor. Ya da, nasıl olsa konular birbirinden bağımsız olduğuna göre, kitap okunmaya sondan başlanabilir. gerçekten hiç tereddüt etmeyin derim.
06.02.2008

Eğer “reenkarnasyon” olsaydı ve önce “Altıncı Şehir”i okusaydı, merhum “Tanpınar” “Beş Şehir”i kaleme alır mıydı bilmiyorum. Müellif, edebi tasvirin çıtasını öyle bir yere koymuş ki; bırakın nitelikli yeni eserler vermeyi, çıtayı görebilene aşk olsun. Kitabın, okuyucuya “bunu ben de yaşadım ama, ancak bu kadar güzel kaleme alınabilirdi” dedirten bölümleri; Hayatı boyunca Sivas’a gitmemiş (ben otogarını gördüğüm için şanslı sayılırım) kişilerin dahi “kendini aşina” hissedeceği “sahneleri” var. Okuduktan sonra, (varsa) mahallenizdeki şarhoşa bile sempati duymaya başlıyorsunuz. Müellifin diğer eserlerini okuyup Altıncı Şehir’i okumayanlar varsa hala; onlar “müellifin beynini keşfetmiş ama kalbinden bihaber” bedbahtlardır. Ve haddim olmayarak son tavsiye: MEB’ nın tavsiye listesine ilave; Yüzbirinci Temel Eser.