E-Dergi

Duygusal yoğunluğu çok çok fazla olan ifadeler bir zaman sonra sıkıcı olabiliyor..Bir kısmını atlayarak okudum ve Bukre'nin hikayesi bitince de bıraktım zaten..Günlük konuşmalar bile edebi ve şiirsel, bu da gerçeklikten biraz uzaklaştırmış..Beğenenler de olabilir ama bana bu kadar duygu yoğunluğu fazla geldi..

Kitabın ismi ve kapağı listeme ekleme ilk sebeplerdir.Çok satanlardan olduğu için merak edip aldım, fakat 2 haftadır ilerleyemiyorum.Hatta bırakıp sıradaki diğer kitaplarıma geçmeyi düşünüyorum.İlerleyen bölümlerde hareket başlıyor diyenler var bunun yanında 300 sayfa okusanız bile giriş bölümünde gibi hissediyorsunuz diyenler de var..Herkesin gönlüne ve trzına hitap etmiyor sanırım.Yüksek bir ihtimalle ben de okumayı ileriye dönük erteleyeceğim, çünkü benim açımdan tıkandı,bir türlü ilerlemiyor..

kitabın reklamını ilk gördüğüm andan itibaren satışa çıktığı günü iple çektim FAKAT hayalkırıklığına uğradım ..okumaya başladıktan bir süre sonra sırf bitimek için okudum..ruha dokunacak çok ince ve güzel mesajlar var fakat genel anlamda değerlendirdiğimde inançlarımıza ters düştüğünü düşünüyorum,çünkü olayları reenkarnasyon çerçevesinde kurgulamış,,çok akıcı olmasına rağmen aradığımı (içerik olarak) bulamadığımı söyleyebilirm..

yoğun ve yavaş ilerleyen bir kitap...ama etkileyici..her iki tarafın gözünden anlatılmış..ilk sayfalardaki tarihsel yoğunluk başlangıçta sıkıcı gelebiliyor..sonrasında hikayenin akışına kapılıyorsunuz..

insanlık uyuyormuş o zamanlar dedirten bir kitap..yaşanılan VAHŞETİ kimsenin(suçluların)kalbini kırmayacak derecede hassas bir şekilde anlatmış yazar..o savaş esnasında henüz ilkokuldaydım,acısı yüreğime işleyen bu savaşı yazarın sayesinde tazeledim,,avrupanın göbeğinde bu vahşet yaşanırken insanların sessiz kalmasına karşın gösterilen yumuşak üslup tüm dünyaya kimlerin barbar kimlerin medeni olduğunu bir kez daha kanıtlıyor...