E-Dergi

eserin özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerin sözlük ve sözlük kullanımına olan ilgisini arttıracağını düşünüyorum.
kahramanımız Nick aslında haylaz bir öğrenci ama sözcüklerin anlamı ve kökeni ile ilgili verilen bir ödev, bir anda ilgisini çeker. sözcüklere anlamlar verilirken toplumda bir karşılığının olduğunu öğrenir ve kalem yerine anlamsız bir sözcük olan ‘findel’i kullanır böylece macera başlar.

"tüm bu yerlere gitmek zorunda değiliz. biz bir hikaye yazacağız. bu hikayede tren, biz nereye istersek oraya gider."

zürafa resimlerinden hatırladığımız moni ve arkadaşları bu seferki maceralarında dünyanın en büyük hikayesini yazmaya karar verirler :)

okuduğum en güzel çocuk kitaplarından biri olan Uzaya Giden Tren'in içerisindeki çizimler apayrı bir güzellik.

Yazarın bir önceki kitabı Okunmuş Kitap'ı okumuştum. Belli bir mantıkta kaleme alınmış eserlerden oluşan kitap tahlilleri yer alıyordu. bu kitabında ise kurgu metinleri ele almış ve gerçekten çok da güzel yorumlamış eserleri. tebrikler.

beceriksiz, zatıf, saf bir tilkinin yemek için büyüttüğü civcivlere şefkatle annelik yapmasını konu alıyor. bir çırpıda biten kitabın çizimlerine bayıldım. her ne kadar çocuk kitabı olsa da keyifle okudum.

modernizm, postmodernizm, küresellik ve paradoks gibi kavramların ortaya çıkışı ile birlikte tarihsel süreçte kullanımları ve birbirleriyle olan ilişkilerini anlatan kitap, bu kavramlara ilgisi olanlar için hazırlanmış harika bir eser. şundan eminim ki “okuyucuya hiçbir şey katmasa da mutlaka bir şeyler katacaktır.”