E-Dergi

Çocukluktan sonra okunması gereken serinin Tolstoyun 10-14 yaş aralığının otobiyografisini içeren kitap.Çeviri çoğu yerde yetersiz kaldı.Kurgu yine ilk kitaptaki gibi samimi ve sizi içine çekiyor.Ancak ilk kitaptaki kadar duygu geçiş yoğunluğu ve olay örgüsü yok.Genel olarak hakim olan yalnızlığın etrafında dönüyor zaten kitapta da genel olarak gençliğe geçişinin zorlu ve tek başına olduğundan bahsediyor.Gençliği okumayı merakla bekliyorum

Kitabı olduğunu bilmeden filmini izlemiştim.Filmi o kadar içimi ısıtmıştı ki.Kitap buruk bir sızı bıraktı içime.Çaresizliği derinden hissettirdi çoğu satırında.Ankara soakklarında yürürken bazen yan yana iki yakın arkadaş gördüğümde Ender ve Çetin gelir aklıma.Sanki aramızdalar gibi hissederim.Hayatın içinde ama bir o kadar da dışında iki kişi.Yaşananlar içten ancak duygular sadece bazı şanslı insanların hissedebileceği kadar derin.

Tolstoy gibi dahiyane bir yazarın iç dünyasına girmek sanki yeni biriyle tanışmışsınız hissi veriyor.Kitap olağanüstü akıcı ve duygular öyle bir içinize işliyor ki.

Ilk bölüm uzun betimlemeleri ile biraz sıkıcı gelse de diğer bölümlerde elinizden bırakmak istemiyorsunuz.Korkunç ve dahiyane bir kitap.Içinizde aynı anda hem nefret hem de şefkat besliyorsunuz Grenoullieye karşı.Bayıldım

Kitap birbirinden bağımsız ama bir o kadar da benzer kişileri anlatan öykülerden oluşuyor.Kendime yakın bulduğum karakterlerin öyküleri gözlerimin dolmasına sebep oldu. Içselleştirebileceğiniz karakterler ve öyküler barındırıyor. Genel hatlarıyla ayrılık, terk ediliş, ortak acılara verilen tepkiler, aile ilişkileri konularında herkesin kendinden bir parça bulabileceği hikayeler...