E-Dergi

TDK'nın uydurma kelimelerle Türkçeyi kirletmesiyle beraber Türkçe sözlüklere karşı doğan güvensizliğimi D. Mehmet Doğan'ın hazırlamış olduğu bu eşine az rastlanır sözlük giderdi. Kelimelerin etimolojik kökeni ve şapkaların kullanımı çok yerinde olmuş.

Kitapta eleştirebileceğim noktalar ise Türkçe dilbilgisine ayırılmış özel bir sayfanın bulunmaması. Bunun dışında bir iki yerde imla hatasına rastladım. Yayınevinin özellikle sözlük basımında daha titiz davranması gerektiği kanaatindeyim.

Bu kadar kusur kadı kızında da olur dedikten sonra, bu sözlüğü Osmanlıca kelimelerin ağırlıkta olduğu metinleri okuyan herkese öneriyorum.

Herkesin anlayacağı bir dilde, sade bir anlatımla yazılmış, erkeğin hanımına karşı nasıl davranması gerektiğini, zorluklarda nasıl tepki vermesi gerektiğini ayet ve hadis örnekleriyle anlatan, sahabeden örnekler veren güzel bir kitap. Hızlı okuyanlar bir gecede, yavaş okuyanlar da 2 - 3 günde kitabı bitirebilir. Kitaptaki tek eleştiri noktam imla hataları, ama maalesef Türk yayınevleri bu hatayı genelde yapıyorlar. Bunun dışında, evlenecek olan gençlerin mutlaka alıp okuması gereken bir kitap.

Sanırım yazarımız müslümanlığın üzerindeki örtüyü kaldırma isteğiyle, aslında müslümanlığın üzerini örtüyor. Kendisi Hataylı olduğu için reenkarnasyonun müslümanlıkta olduğunu ve bunu çevresinde de gözlemlediğini söylüyor, ancak bu kesinlikle İslam dışı bir görüştür. Çünkü eğer böyle bir şey olsaydı, cennet ve cehennem anlamsız olurdu ve bizim yaptığımız ibadetler beyhude olurdu. Ayrıca peygamber döneminde böyle bir inanışın olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Bu kesinlikle uzakdoğu dinlerinden gelmiş ve hiçbir biçimde İslam'a uymayan bir görüştür. Şunu da belirtmek isterim ki, yazarımız imanın şartının bize hep 5 olarak öğretildiğini söylüyor, oysa imanın şartı 6'dır. Kendisi bunu dahi bilemeyecek bir konumdayken, kalkıp bir de din üzerine kitap yazıp, kendince "şu yanlış yorum, bu doğru yorum" diye ahkam kesecek! Sn. Gazi Özdemir keşke bu çalışmasını bir ilahiyatçı ile beraber yapıp, yanlış görüşlerden azami ölçüde sakınsaydı, ortaya güzel bir çalışma çıkabilirdi.

Ancak şu haliyle bu kitap, samimi müslümanlara hiçbir şekilde tavsiye edemeyeceğim, maalesef insanın imanını zedeleyebilecek türde bir kitap. Buna rağmen merak edip alıp okuyacak olanlara ise önerim, lütfen okurken eleştirel olun ve söylediklerinin ne kadar İslam ile uyuştuğunu araştırın.

Kitap çok akıcı bir şekilde okunabiliyor. Gece okumaya başlasanız, sahura kadar bitirebilirsiniz. Kitapta önerilen namaza kalkma, namazı daha iyi kılma yöntemleri de bir hayli ikna edici.

Kitabı namaz kılmayan ablama hediye etmeyi düşünüyorum, inşallah faydasını görür.

Kitapta olumsuz bulduğum tek şey, yazarın kendini birçok yerde tekrarlaması.

Buna rağmen okunmasını tavsiye ederim.

Kitap 85 bölüme ayrılarak her bir bölüme farklı bir başlık uygun görülmüş. Her bölüm, okunduğunda diğerinden bağımsız bir makale tadını veriyor. Bu da demek oluyor ki dilerseniz, kitabın bazı bölümlerini atlayabilirsiniz ancak inanın atlamak istemeyeceksiniz!

Kitabın özellikle "Kabe'nin Yeniden İnşası" ve "İlk Vahiy" kısımları çok etkileyici.

Kitapta dikkati çeken bir diğer nokta da ayetlere ve hadislere sıkça başvurulmuş olması. Bu da hangi ayetin niçin indiğini anlamanıza katkı sağlıyor.

Yazarın üslubu çok sade ve hamasetten uzak olduğu için olaylar üzerine daha sağlıklı tefekkür edebilme imkanınız da artıyor.

Sonuç olarak Asr-ı Saadet'i ana hatlarıyla öğrenmek ve kendinizi orada, o Hakk güneşiyle sinelerine ışık saçmış, cehaletten bilgeliğe ulaşmış o güzel insanların yanında hissetmek istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm!