E-Dergi

Ah Şehsuvar Sami ah! İlk başta bir amaç uğruna sevdiklerinden vazgeçen, sonrasında ise nereye ait olduğunu kendi de bilmeyen bir adam. Bir vatan hikayesi mi desem, yoksa hüzünlü bir aşk hikayesi mi? Bilemedim. Ama sonunda ağladığım bir kitap, teşekkürler Ahmet Ümit.

Sarah Jio nun kitapları birbirinin benzeri gibi bir izlenim uyandırsa da bence hepsinin tadı bir başka. Son Kamelya'nın neden Böğürtlen Kışı ile kıyaslandığını da anlamıyorum. Bana göre çoook güzel bir kitap. Ben hala kafamda canlandırdığım Livingston Köşkü' nün bahçesinde gezdiğimi hayal ediyorum. Öyle bir yer varsa cennetten bir köşe olmalı ;)

Açıkçası ilk okumaya başladığımda anlatımı masalsı geldi, yarısına gelene kadar biraz sıkıldım. İlerledikçe ilgi çekmeye başladı, sonra doğru gözyaşlarımı tutamadım. "Sen olmazsan ben ne yapardım." "Bunu hiçbir zaman bilmeyeceğiz."

Kitabın ilk sayfasını okuduğumda 'vay canına' dedim 'bu ne'. Sade anlatımla ve şiirsel yazımla çok güzel hikayelerden oluşan harika bir kitap.

Geçmişe gizemli bir yolculuk daha, Diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da Mart Menekşelerinin karakterlerinden birine rastlamak mümkün. Sarah Jıo' nun anlatımındaki sadelik ve hikayelerinin tümünün geçmişte yaşanan olayların aydınlatılması üzerine oluşu ve sonucun nereye bağlanacağı tam olarak kestirilememekle birlikte uyandırdığı merak kitaplarını okunabilir hale getiriyor bence.