E-Dergi

Neredeyse her öyküde kendimizden bir şeyler bulabileceğimiz, ayrıntıların önemsizleştiği yaşamımızda ayrıntılardaki güzellikleri incelikle gösteren bir kitap... Kadınlar dünyasında ve kadınlar arasında yapılan bir yolculuk... Bir şekilde İstanbul'dan geçen bir yolculuk... Bitmesin diye yavaş yavaş, tane tane okunan öyküler... Cümlelerin altını çizerek kitap okumayı sevenlerin beğeneceği bir yapıt.

"İzmler idrakimize giydirilen deli gömlekleridir. İtibarları menşelerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı." sözleri üzerine inandığınız değerlerin ve ideolojilerin köklü temelleri siz farkında olmadan sarsılabilir. Kendinizi, kendinize karşıt durumlar ve düşünceler içinde bulabilirsiniz. Mutlaka okumalı ve idrakinize giydirilen deli gömleklerinden kurtulmalısınız.

Yaşamın acımasızlığını acınacak hale getiren bir kahraman Tante Rosa.

"Hayatımız, hatırladıklarımız kadardır." diyor bir öyküde Murathan Mungan. Hayatımız boyunca hatırlayacağımız kadar güzel, yaşamımızın çoğu alanında sorguladığımız gerçeklikleri gelenekle bütünleştiren, bize, "kelimelere emanet edilen dünyanın değiştiğini" bir kez daha kanıtlayan, "içinin bütün mevsimlerini yaşamış insanlar"ı bir kez daha tanıtan, çok az kitap için kullanılabilecek "mükemmel" sözünü hak eden bir yapıt.

Kadın yazar olmak ve anne olmak arasında gidip gelen yazarın eski romanlarından çok farklı, onlara oranla çok daha basit, çalakalem bir roman. Elif Şafak'ın "anne olduğu için okurlarından dilediği bir özür" gibi geldi bana yazılanlar. Geri çekilişin özrü. En çok "Sinik Entel Hanımlar" kırıldı kitabı okuyunca. Beklenmeyene duyulan öfke... Romandan çok öykü olabilecek bir kurgu. Gereksiz uzatmalar... Bir de bitmez tükenmez yazım yanlışları... "Elif Şafak" adını görünce düşünmeden alınan, bir çırpıda okunan ama zevk alın(a)mayan, az insanlı olduğundan başarısı biraz daha törpülenen bir roman "Siyah Süt". Böyle bir roman yazdığı için öfkeliyim Elif Şafak'a... Koyu bir hayranı olarak...