E-Dergi

Sonunda sabırsızlıkla beklediğim Jean Crıstophe Grangé kitabını okudum.Grangé'i yeni okuyan kişiler kitabı çok beğenebilir.Ama benim gibi bütün kitaplarını okuyan ve sabırsızlıkla bekleyen arkadaşlar hayal kırıklığı yaşayabilirier.Kitabın konusu çok ilginç, hatta harika denebilir.Kitapta olayların olduğu bölümlerde çok güzel bir şekilde gerilebiliyorsunuz Grangé bu konuda yine döktürmüş.Benim eleştirim Grangé kitabın sonunda kolaya kaçmış gibi.Sanki kitabın finaline pek kafa yormamış ...Herşey bütün kitaplarında olduğu gibi;Olaylar yaşanıyor ve kitabın sonunda konu kitabın baş karekterlerinden biriyle bağlantılı oluyor.Bunu bütün kitaplarında güzel yapıyordu.Grangé bunu en son ''Siyah Kan'' da çok güzel yapabilmişti.Bence ''Şeytan Yemini'' de bir hüsrandı.Artık buna bir son vermeli.Daha güzel finaller yazabilir bence.Bilemiyorum belki de ben artık Grangé' e alıştım...Ama ne olursa olsun sadece kitaplarında ki gerilim bölümleri için bile okunabilecek bir yazar.Ve yine ne olursa olsun benim hala ''Hayatımın Yazarı'' olduğunu söyleyebilirim...

Uzun zamandır yorum yazmak istediğim bir kitaptı.Yorumların hemen hemen hepsinde serinin en güzel kitabı olduğu söyleniyor.Gerçekten de öyle serinin en akıcı ve en hareketil kitabı olduğunu söyleyebilirim.Bu kitapta Bella nın başına gelenler ve Edward ın ona olan aşkı,çaresizliği,Jacob la aralarında geçen diyaloglar herşey okura çok ama çok güzel bir şekilde yansıtılmış herşeyi gözünüzün önünde canlandırabiliyorsuz.Stephanie Meyer gerçekten de iyi bir yazar olduğunu bu seri ile ıspatladı artık

Bu kitabı birkaç yıl önce okumuştum ve yorum yazmak istedim.Amin Maalof un okuduğum ilk kitabıydı ve sonuncusu oldu malesef.Çünkü ben yazarın uslubunu pek beğendiğimi söyleyemiyeceğim.Çok ağır yazıyor diye düşünüyorum.Bu kitaptan sonra Yolların Başlangıcı ve Işık Bahçelerini okumaya çalıştım,ama dediğim gibi yazarın uslubu ağır ve bana pek hitab etmiyor.Ama nasıl olursa olsun Yüzüncü Ad ın konusunu çok beğendim,yazar güzel bir hikaye yazmış diyebilirim...

Ben bu kitaptaki iki hikayeyide çok beğendim.İlk hikayedeki Petersburg karekterinin hayalperestliği çok ilginç...Nastenka ya olan aşkı çok saf ve güzel,ama aşkının sonu da hüsran la bitiyor malesef.
Bu kitabı yarıda bırakanlar var nasıl brakıyorlar anlamadım zaten incecik bir kitap...Dostoyevski nin 27 yaşında yazdığı bir kitap ama bence her kitabında olduğu gibi derin anlamlar taşıyan bir hikaye...Güzel bir klasik okuyun bence.

Uzun zaman önce okumuştum Rüzgar Gibi Geçti yi, ama hala her sıkıldığımda tekrar açıp açıp okuyorum bu kitabı! O kadar müthiş bir kitap ki.Hayatımda okuduğum en güzel kitap!Yazar Rhett ve Scarlett ın ilişkisini o kadar güzel bir şekilde aktarmış ki kitaba insanın hayran olmaması olanaksız!Yani bu kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki...
Kitapta en çok beğendiğim ve etkilendiğim bölüm kitabın sonunda Rhett ve Scarlett ın yaptıkları konuşmadır.Rhett in Scarlett a yaptığı itiraflar ve sonra Scarlett in pişmanlıkları...Dediğim gibi bu kitap hakkında daha çok şey yazılır!Bence herkesin ama herkesin okuması gereken bir kitap eğer kitap okumayı seviyorsanız ve bu kitabı okumamışsanız çok büyük bir hata yapıyorsunuz diyebilirim. KESİNLİKLE OKUMALISINIZ.