E-Dergi

Hikaye ile ilgili en çok Türk Kadını motifi hoşuma gitti. Müslümanlar ama Araplaşmamışlar. Canı sıkılınca evini terk eden ve gerekirse çalışırım diyen güçlü Türk kadını. Ya da Baytemir’in bir önceki eşinin yaptığı işi bugunün Türkiyesinde bile yapan kadın bulmak bence imkansız.
Diğer güzel husus ise, filmde Asya bir an tereddüt ediyor. Oysa kitapta kendinden çok emin. Asya’ya hep kızmışımdır. Şimdi çok daha fazla sevdim bu karakteri.
Diğer bir hususta şu ki, karakter isimleri değişse bile hikaye hiç değişmeden hayatımızın içinde yer almaya devam ediyor. Erkekler, bir kere elde etti mi kadınların gidemeyeceğini düşünüyorlar. Ya da çocuklu halleriyle kimsenin o kadının yüzüne daha bakmayacağını. Ama aşkı büyük kadınlar hep aynı acıyla sınanıyor. Aşık olmadıkları başka bir adamın kocaman sevgisi ve sadakati ile.

Çok akıcı ve sürükleyici. bir sonraki sayfada ne olacağını merak etmeden durmak mümkün değil. bitirene kadar uyumadım.
Ancak mantıklı mı, hayı :) ayrıca distopik. içim de karardı. ergenlerin seveceği türden, bir yetişkin olarak ben de bayıldım o ayrı. devam kitaplarını okuyacağım. filmini hiç beğenmedim.

Aynı fikirdeyim

Kitabın ilk başları çok aşırı sıkıcıydı. Dili de hiç başarılı değil. Son 100 sayfada elimden bırakamadım ama bazı durumlar gerçek değildi. Mesela Melikşah’ın ölüm sebebi yanlış aktarılmıştı. Çok da güzel bir kitap değil. Yine neden beğenildiğini anlayamadığım bir başka kitap

Ben çok beğendim. Fantastik kurgusunun yanında akıcı bir dili de vardı. Üstelik sosyolojik tespitler çok yerindeydi. Din ve dindarlık göndermeleri ise çok güzeldi. Perileri bizim cinlere benzettim.