E-Dergi

İkinci kitapta, haraçlar birbirlerinden çok, Capitol'un kendileri için hazırladığı tuzaklarla savaşıyorlar. Peeta'nın her geçen gün tek ayak üstünde uydurduğu yalanlar karşısında ağzım açık kaldı doğrusu. Hakikaten kurgusuna hayran kaldım. Sanırım yakın zamanda da okçuluk öğrenmek adına girişimlerde bulunacağım... Üçüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. Bu hikaye bitmesin...

Mükemmel kurgulanmış bir kitap. Kitabı Katniss'in ağzıyla okuduğunuz için herşeyi onunla birlikte yaşıyorsunuz. Kâh yabani hindiba topluyorsunuz, kâh nane yaprağı çiğneyip o mayhoş tadı alıyorsunuz veya diğer haraçlarla canhıraş savaşıyorsunuz. Sanırım kitabı bu kadar hızlı bir şekilde bitirmiş olmanın altında yatan sebep bu...Kitabın içinde yaşıyor olmak...Kitabın son bölümündeki Muttaların olduğu bölüm yerine keşke başka birşey düşünülseymiş. Birden fantastik bir boyuta kaydırdı sanki.

Değinmek istediğim bir noktada şu: Kitabı ilk elime aldığımda kapaktaki kuş motifi çok hoşuma gitmişti, bu motifin Alaycıkuş tasviri ile betimlenmesi çok daha hoş oldu benim için. Filmi çekilmesi gereken bir roman. Ama ondan önceki hedef: ATEŞİ YAKALAMAK...İleri...

Kısacık bölümler, bölüm arasındaki boş sayfalar, büyük puntolar ve bol miktarda yazım yanlışı...Tam kendinizi kaptırdığınızda birden kitap bitiyor. Tabir-i caizse eğer 4.viteste giderken birden fren yapmaya benziyor. Patlamada Gökhan kurtuluyor, Mert kurtuluyor, ben düşünüyorumda devam kitapta Kurt'ta bir şekilde kurtulmuş olabilir. Hepsi savaşıyor, yaşlanıyor ama ölmüyor... Bence artık yaşlanma vurgulanmaya başlamışsa eğer, yeteneklerini yeni kişilere devretme zamanlarıda gelmiş demektir. Gökhan'ın kaçısı sırasında şahadet getirdi işte öldü derken birden askeriyenin alanına girmesi ve kovalayanın ölmesi bana komik geldi.

Açıkcası bitirene kadar çok uğraştım. Üremedi bir türlü... İlk başta ne olduğunu anlamayıp sonra tiksintiyle yüzümü buruşturduğum bir kaç yer oldu. Tekrar cümleleri yoğunlukta olan, yazarın diğer kitapları ile kıyaslandığında vasat kalan bir kitap.

Kitap,dilinin akıcılığı ile okumaya teşvik etmesine karşın,aktardığı düşüncelerin yanlılığıyla da bir o kadar tepki yaratmaya meyilli... Ağulu Bey'in,kitapta herşeyi bilen, her vakitte, her zamanda bulunan bir cin olarak tasvir edilmekte olduğu ve Ermeniler'in Türkler hakkındaki soykırım iddialarını destekler bir konumda bulunduğu görülüyor. O dönemin bir savaş dönemi olduğu düşünüldüğünde, ben isterdim ki kitapta aynı şekilde Ermenilerinde Türklere yaptıkları dile getirilsin. Böylelikle yanlı bir kitap olmaktan bir nebze olsun kurtulurdu. Ortada bir madalyon varsa, o madalyonun birde arka yüzü vardır bunuda unutmamak gerekir.