E-Dergi

ayse kulin'le bu kitap vasıtaıyla tanıştım. oldukça akıcı bir dili var. kitapta türklerin insanlık adına ne kadar gurur verici bir tutum sergilediği anlatılıyor. 1940 nazi almanyasının yahudilere uygulamış olduğu insanlık dışı baskı karşısında türk diplomatlarının fedakarca yahudileri savunması çok hoş bir anlatımla ve aşk örgüsü içersinde anlatılması eminim sizleri saracaktır...

ahmet altan roman yazdığını zannetmiş ama bence bol bol laf yapmış... çünkü kitapta olay yok...

stephen king yine konuşturmuş kalemini... karanlık öyküler kitabı adından da anlaşılacağı gibi oldukça ilginç karanlık öykülerden oluşuyor... olaylar öyle gelişiyor ki hayal sınırlarınızı zorlasanız da hikayenin sonunu tahmin edemiyorsunuz... kimi zaman yazarın bir piskopat olabileceğini kimi zaman da karamsar ve hayattan bıkmış biri olabileceğini düşünüyorsunuz ve ister istemez yazar gibi geniş bir hayal gücüne sahip olmak isteği her tarafınızı sarıyor... olamaz böyle geniş ve garip bir hayal gücü demekten kendinizi alamıyorsunuz... kimi zaman korkutuyor kimi zaman da, hatta çoğu zaman, yok böyle birşey diyorsunuz... hayatım yeterince klasik diyorsanız, heyecan, korku arıyorsanız okuyun hayatınız sarsılsın ve kıvamına gelsin...

her zaman için başarı dizisi kitapları birçoğumuzun ilgisini çekmiştir ama etkileri nedense hep bir anlık heveslenme kadar olmuştur. Hele hele matematiksel işlemler gibi başarı için yapılması gerekenleri anlatmaları oldukça sıkıcı olmuştur. Ama bu kitap okuduğum diğer başarı dizisi kitaplarından oldukça farklı. Yaşanmış olaylardan kesitlerin de olduğu kitap hayattan tecrübe kazanmış insanların tecrübelerini ibretli bir şekilde dillendirerek ders vermiş. Hayatınızdaki kaçırılmaması gereken fırsatları sizlere hatırlatan bir kitap arıyorsanız buyrun okuyun...

Kitap heyecan verici bir başlık taşıyor. Kanaatimce içeriği bu heyecanı taşımıyor. Yazara göre, neredeyse her konuda, amerika Türkiye'nin liderlerini, gözlerini güzel karşılama, değer vererek karşılama gibi taktiklerle boyayarak kullanmış yani isteklerini yaptırtmış. Ve bizim liderler de Amerika'dan kopardıkları ufak tefek taviz gibi gözüken vaatlerle kandırılmış. 1980'lerden beri amerika'da bulunmuş olan yazar Türkiye'yi Amerika karşısında neredeyse bir hiç gibi göstererek canımı oldukça sıkıp azmimi yıprattı. Ben herşeye rağmen, yazarın kitabındaki Türkiye profilinden çok çok daha üstün seviyede bir ülke olduğumuz kanaatindeyim. Yükselen grafiğiyle Türkiye, inşallah, yakın bir gelecekte hak ettiği yeri dünya düzeninde alacaktır. Bu yer de Amerika'nın uşaklığı ile olmıyacaktır. Türk milleti olarak bu amacın gerçekleşmesi için çabalamaktayız...