E-Dergi

Günümüzün en önemli karikatürist ve yazarlarından Metin Üstündağ'ın bu eseri daha ilk başta konusuyla çok ilgimi çekti ve bir heyecanla gidip kitabı aldım,iyi de yapmışım!Sevgili yazar,gözlemlerini mizahi bir dille öyle iyi uyarlamış ki kitabı bir kerede okuyup bitiriverdim.Şiire ve mizaha ilgi duyanlara tavsiye edebileceğim değişik ve özgün bir kitap!

Malesef gerçek şairlerin parmakla gösterilecek kadar azaldığı ülkemizde,bıraktığı zaman yerinin nasıl dolacağını çok merak ettiğim bir şair,Sunay Akın!Yine doğru gözlem,yine doğru yorum,yine doğru ifade ve sonuçta yine bir Sunay Akın klasiği! Tekrar tekrar söylüyorum; iyi ki varsın Sunay Akın!

Bu kadar güçlü bir anlatım,bu kadar çok bilgiyle birleşirse ne olur?Elbette sevgili Sunay Akın'ın başka bir kitabı karşısında yine büyüleniriz!Acaba böyle bir gozlem-anlatım ilişkisi başka kimde vardır?

Giderken bilerek mi yanına almadın,
Başının yastıkta bıraktığı çukuru?
Güveniyordum oysa ben sevgimize,
Tren istasyonu;
Ya da vapur iskelesindeki
Saatin doğruluğu kadar.
Beni bir de senin gibi annem terketmişti,
- ki göbeğimde durur;
O'nun yokluğundan,bana kalan çukur!

Malesef Sevgili sair Yusuf Hayaloğlu'nun dediği gibi; "Mazideki o masum sevdalar yaşanmıyor artık!" Malesef değişen ve gelişen(!) dünyayla ve kureselleşmenin kurbanı olan insanlarla birlikte yaşam tarzları da değişiyor,etnik kültürler,mistik gelenekler birer birer yokoluyor.Kaybettiğimiz cok önemli değerlerden biri de mektuplaşmak!Evet artık insanlar mektup yerine mail ve gsm kullanıyorlar!oysa eskiden sevgililer birbirleriyle mektupla haberleşir özlemlerini dertlerini sıkıntılarını içlerinde ne varsa hepsini kağıda dökerlerdi!Biraraya geldiklerinde de birbirlerine yalanlar ve bahaneler değil sevgi cümleleri söylerlerdi,karşılıklı ikiyüzlülüğün normal olduğu günümüzde malesef ne gerçek sevdalar kaldı ne masumiyet ne insanlık!Tüm bunlara rağmen şizofren aşka mektup gibi bir eser ilgi görüyorsa hala umudumuz var demektir!Bir kadının çelişkili bir aşk çerçevesinde yaşadıklarını anlatan mükemmel bir cezmi ersöz klasiği,mutlaka bulundurulması gereken bir kitap!

Nasıl anlatılır ki bu yazar?Kelimeler nasıl ifade eder ki Cezmi Ersöz'ü?Tıpkı Hulki Aktunç'un dediği gibi; "Ah! Bu yazarın kalbi var!" Evet sevgili Cezmi Ersoz yine anlatıyor ve biz yine kendimizi dunyadan soyutlayıp o masal diyarlara doğru yol alıyoruz,bu sanallık ve soyutluk içinde surekli mutlu oldugumuzu dusunurken birdenbire bir yanımızda derin bir sızı hissediyoruz,hafif ama derin bir sızı.Yolumuza devam ettikçe bu sızı artıyor ve kalbinizin tam ortasına bir bıçak gibi saplanıyor,işte bu bıçak darbesiyle anlıyoruz ki şimdiye kadar ne kadar da tepkisiz,cevremizde olup bitenlere duyarsız ve sadece kendimizi dusunerek yasamısız!Yıllardır yaptıgımız insan taklidi simdi ise yaramıyor evet değişmeliyiz edebiyat ve felsefe derken duyarlılığımızı kaybetmemeliyiz;Tıpkı gerçekten kalbi olan yazarlar gibi,tıpkı kalbine hergun saplanan bıçakları umursamadan hissetmeye ve anlatmaya devam edenler gibi,TIPKI CEZMi ERSöZ GiBi!!! (Umarım kalbimize bçak saplamaya devam edersin Cezmi Ersöz!)