E-Dergi

harika..tek kelimeyle harika...roman hızlı bir girişin ardından sanki yavaşlayacak günümüze dönecek hissini veriyor ama hiç korkusuz tarihin derinliğinide buluyorsunuz kendinizi...bu kadar ayrıntı, bu kadar gereçekçi diyaloglar...yaşanmışlığı gerçek kılan sahneler...dedim ya tek kelime..harika..

inanın şu an daha farklı bakış açısıyla bakıyorum..zamanın kum saati gibidevamlı yenilenmesi, pişmalıklar, ağır yükler, şans, korku, ölüm, varoluş, aşk, vs. daha farklı görünüyor gözüme?? kim olduğunun sorusu? kimin için kim olman gerektiği?? bu hayatı kimin yaşıyor oluşu?? hepsi teker teker ordaki karakterlerle beraber bende de sorgulandı...cidden mükemmel...etkileyici..

kuşatma 1453; aslında tamamen hüsran...katılan olur ya da olmaz... nedeni ise, kitap okuyucuya umuduğunu vermiyor...kitapta Fatih'in İstanbul kuşatması için anlatılanların hiçbirinde, nasıl desem, hiç coşku yoktu...kendi tarihimize ve dünya tarihine yön veren bu olay üstünkörü anlatılmış, özelliklede; kahramanlıklar, destanlarla büyümüş , bunları duymaya alışmış bizler için yavan ve eksik geliyor...aksine Bizans imparatorunun İstanbulu Fatihe karşı nasıl savunduğu, son ana kadar şehirden çıkmadığı, kendini ve halkını motive edişini, duygularını, hırslarını, kararlarını, yalnız bırakılışını, açıkcası kahramanlığını vurgulayarak anlatmış...sanki Fatih'in yaptığının yanlış olduğu tezini sunan bir kitap.sonuçta yazara emeği için teşekkür etmek gerekir.Kolay değildir bu kadar bilgi birikimini bir araya getirerek yazmak...Ama dediğim gibi abartılacak kadar etkileyici bir kitap değil.Ki bu da kendi adıma beklemediğim birşeydi..

geçen ay bu kitabı nasıl okurum diye düşünüyordum..aslında çok da ümitsiz değildim ama nasıl başlayacagım konusu beni cok zorladı.700 sayfa, işin diğer tarafı çok küçük yazılar...neresınden baksan 1300 sayfa yazı...dedim bir başlıyım nasıl olsa okuyamazsım bırakırım. sadece beş gece sürdü..bu kadar akıcı, içine çeken, merak ettiren ve etkileyen bir kitabı daha okumadım..miralay reşatın hayatına ortak olup yaşadığı savaşları, bunalımları, yaşayamadığı aşkını, mustafa kemal'e olan sevgisi ve beraberliği...çok ama çok dalgalı bir yaşam..yaşamı savaş meydanlarında başlamış, yine savaş meydanlarında kendi elleri ile sonlandırmış..Türk askerinin onur, şeref ve haysiyet abidesi miralay reşat'ın bilinmeyen yönleri ile göz önüne seren Sn.Cihangir Akşit'e sevgi ve selamlar...ellerine, emeğine sağlık..

az da olsa gerçekleri, hele ki son zamanlardaki açılımı daha da net görmenizi sağlayacak, elinizden bırakamayacağınız, oldukça samimi bir kitap...zaten yazarın bir kitabını okuduğunuzda diğerleri için de sipariş vermek gerekecektir.