E-Dergi

okuduğum en güzel kitaplardan biri.

Kitabı elime aldığımda, ilk sayfalarda karakterlerden iğrenmeye, onları ayıplamaya başladım. tahmin ederim ki pek çok kişi aynı şekilde düşünmüştür. çünkü bunların yaşam tarzları bizlerle hiç uyuşmuyor. fakat daha sonra, alexin sanat zevkine saygı duymaya başladım. sonradan, büyük bir şaşkınlıkla alexe karşı sevgi duymaya, sonra da ona acımaya başladım.. bu kitap kısmen cahil bir çocuğun sistemle mücadelesini anlatmaktadır. yazar söylemek istediği şeyleri gözünüze sokmadan aklınıza sokmuş.

ve son olarak, sakın kitabı okumadan filmini izlemeyin.

İlginç bir kitap. Sürgünde yaşayanların öyküsü. çoğu yerde kendimi sorgulamama sebep oldu. kendi hayatımla bu karakterler arasında büyük farklar olduğunu farkettim. Öncelikle çok fazla cinsellik içeriyor. Bazı yerlerde kendinizle karakterler arasında bağ kurup, onlara sevgi duymaya başladığınız anda, bir bakıyorsunuz, sizin ahlak anlayışınızın çok dışına taşan şeyler yapıyorlar, çeşitli biçimlerde seks yapıyorlar. Dediğim gibi, değişik bir kitap. ufkunuzu genişletmek için okunmalı.

Not: kitabın bir zamanlar toplatılmış olmasını gerçekten aklım almıyor. gayet tabii bu kitabı 12 yaşındaki bir çocuğun okuması hiç uygun olmaz, fakat başka bir kısıtlama da yapılabilirdi..

Bu roman aklıma şu soruyu getirdi: "15 yaşındayken evden kaçmış olsaydım ne olurdu?"

kitabın genel bir konusu yok; şehir şehir dolaşıyorlar filan.. Kitapta harika tespitler çoğunlukta olmasının yanısıra bazı çocukça şeyler de bulunmakta, bense bunları yazarın kitabı yazmaya küçük yaşta yazmaya başlamış olmasına bağlıyorum. (Çocukçadan kastım, ergenlik sıkıntılarıyla harmanlanmış öfke.)
Fakat bunlar kitabın içimizde bıraktığı etkinin yanında çok sönük kalıyor.

Öte yandan, gerçekten başarılı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bence hakan günday en başarılı türk yazarlardan birisi. Yazarı tebrik ediyorum.

Günce, ilk okuduğumda chuck palahniuk'un en hızlı okuduğum kitabı oldu. Bazı yönlerden yazarın diğer kitaplarının gölgesinde kalsa da, kesinlikle okunması gereken bir kitap. klasik yeraltı edebiyatı anlatımı-felsefesi bir yana, kitabın çok da değişik ve ilginç bir kurgusu var. Benim kitapta tek gereksiz gördüğüm şey hikayenin tarihlerle, bir günce şeklinde anlatılması oldu, onun da bir önemi yok zaten.

Fakat şunu belirtmeliyim ki, ilk kez chuck palahniuk okuyacaksanız, günce'yi değil de dövüş klübünü okumanızı tavsiye ederim, kısa bir not..

Frankenstein adlı bu yapıtı okuduğumda, çoğu kişi tarafından sanılanın aksine ucubelerle dolu bir korku romanı değil, değişik sosyal tespitlerin gotik edebitatıyla harmanlanmasıyla ortaya çıkmış harika bir kitap olduğunu farkettim.Açıkçası yazara hayran kaldım. Bayan bir yazarın 18. yüzyıl gibi bir zamanda böyle bir kitap yazmış olması bile kesinlikle okunma nedenidir. Sıkılmadan okunursa gerçekten güzel bir kitap.