E-Dergi

Kitabın ilk yarısını tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolarak soluksuz okuduğum halde diğer yarısı işkence gibi geldi :( Kitabın son yarısında İran’ın yakın geçmişinin anlatıldığı apayrı bir konuya geçiş yaptı keşke hep Hayyam, Nizamülmülk ve Hasan Sabbah üçlüsünü anlatsa idi... Ayrıca yazarın arada vakanüvislerin de söylediklerine yer vermesi ve tarihi şahsiyetleri araştırarak gerçeğe daha yakın şekilde yansıtması hoşuma gitti

Soluksuz okunabilecek bir başyapıt! Birbiriyle kesişen üç farklı hayat hikayesi. Kırmızı Oda’dan tanıdığımız Meliha’nın hüzünlü hikayesi var kitapta spoiler vermeyeceğim sonundaki hikayede Melihayla alakalı bir sürpriz var okuyun görün :)

Özetle romandan çıkarılacak dersler;
“Ne oldum dememeli ne olacağım demeliyiz” ve “Allah’ın rahmetinden ümidi kesmemeliyiz” diyebiliriz.
İnsanın okurken tüm duyguları taa içinde yaşaması romanın ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. İnsanın roman kahramanlarına kimi zaman kızması, kimi zaman onlara acıması,kimi zaman onlara merhamet etmesi yeri geldikçe de doktorun da yazdığı gibi ağlaması...
Arada bir doktorun terapi sırasında psikanalizler yapması sizi de yakın çevreniz hakkında düşünüp psikanaliz yapmaya sürüklemiyor değil hani