E-Dergi

Ömer Ünal'ın "Yeşim Taşı Efsanesi" adlı kitabı Oğuz, Berk ve Umay'ın başından geçen olayları merak unsurunu her bölümde canlı tutarak okuyucunun önüne koyuyor. Popüler kültür, değerlerimizi yok ederek bizi âdeta özümüzden uzaklaştırırken Türk kültür ve mitolojisini fantastik hikâyelerle harmanlayarak bize akıcı bir dille anlatan bu kitap Hızır gibi imdadımıza yetişiyor. Belleğin adına modern çağ denilen bir dönemde hızın esareti altına girerek insanın tarihsizliğinin ve şuursuzluğunun zirve yaptığı bir dönemde bu kitap yavaşlamamızı, özümüzü ve nereden geldiğimizi düşünmemizi, hayatı geçmişten bugüne bir bütünsellik içinde yaşamamızı satır aralarında bize sürekli fısıldıyor. Bu çağrıya kulak verip bu kitabı okumanızı öneriyorum.

Oscar Wilde,eleştirmenin eseri sadece eleştirmekle kalmayıp onu yeniden yarattığını,hayatın sanatı değil de sanatın hayatı etkilediğini,insanların yazılan sanat eserlerinden etkilenerek hayatlarını yaşadığını ikna edici bir dille anlatmış.Ayrıca karşılıklı konuşmalarla eseri sıkıcı bir durumdan kurtararak zevkli ve akıcı bir duruma getirmiş.Bu kitabın okunmasını tavsiye ederim.

Bu kitabı bir tavsiye üzerine okudum.Sanatın patron diyebileceğimiz ekonominin kölesi olduğunu,sanat düşüncesiyle yapılan her şeyin aslında para düşüncesiye yapıldığını,sanatın toplumu geliştirme amacından uzak ekonominin emrine girdiğini çok güzel anlatmış.Gerçekten sanat konusunda duyarlı bir insan olarak böyle bir kitabı okuduğum için çok mutlu oldum.Sanat konusunda duyarlı olan herkese tavsiye ederim.

Kitabın yazarı Burhan BOZGEYİK'in emeğine saygı duyuyorum ;ama
şunları söylemeden de edemeyeceğim:Yazar kitabı o kadar taraflı yazmış ki okurken çoğu defa elimde olmadan sinirlendim.Bu ülkenin kurtarıcısı Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sıradan biri olarak sadece hastalığından bahsederken ulusal kurtuluş mücadelesinin karşısında olan Said NURSİ'yi göklere çıkarıyor.Büyük düşünür ve yurtsever Ziya GÖKALP'i Necip Fazıl KISAKÜREK'in yorumundan inaçsız ve son nefesinde bile Allah'a küfür eden biri olarak okuyucuya gösteriyor.Kısacası yazar sevdiği ve düşüncelerini benimsediği kişileri dindar ve inançlı biri olarak gösterip göklere çıkartırken sevmediği ve düşüncelerini benimsemediği kişileri yerin dibine batırmış.Senin inaçsız olarak gösterdiğin kişiler bu ülke için canlarını verdiler;yurduna,diline,bayrağına her koşulda sahip çıktılar.Senin dindar olarak gösterdiğin kişiler ne yaptılar? Topluma kendilerini inaçlı ve dindar olarak gösterip bu ülke insanlarını hep kandırdılar,soydular,sömürdüler. Yurdumuzda gözü olan yabancılarla işbirliği yapıp bizi arkadan vurdular.Her zaman en acısı da kendi içimizdeki hainler olmadı;ama ben her şeyi Allah'ın adaletine bırakıyorum.Çünkü kimsenin yaptığı kimsenin yanına kalmaz.Yazara son sözüm şudur:İnsan anlamadığı şeylere sahip olamaz.

Yaşama dair çok güzel dersler veren bu kitabı bu sabah elime aldım ve bir solukta okudum.Gerçekten çok sürükleyici,akıcı ve etkileyici bir kitap.Şimdiden öğrencilerime okutacağım günü heyecanla bekliyorum.