E-Dergi

Yazar, bazı soruları cevaplarken "Dünya/evren sahipsiz bir kimya laboratuvardır" ya da "genler program parçalarıdır ama programcısı yoktur" gibi bilimle ve kitabın konusuyla ilgisi olmayan yorumlar yapmış. Çoğunlukla uzun cümlelerin kurulduğu, zor okunan, zaman zaman sıkıcı bir kitap.

Ben böyle güzel bir kitap okumadım. Bir roman değil ama bir romandan daha sürükleyici, zaman zaman yaşanan acılarla kafroluyor, zaman zaman İslam'ın batı karşısında ne kadar yüksek bir medeniyet kurduğunu görüyor, zaman zaman Türk olmakla gurur duyuyorsunuz. Batı ile Türkler ve İslam dünyasının bu gününe de ışık tutuyor.

Kitabı merakla aldım ancak kitap olayları anlatmaktan çok sayılarla uğraşıyor. Hangi birlik, kaç tane asker, hangi silahtan kaç tane vardı vb.? Birinci bölümü zor bitirdim. Askeri raporlar yüzünden çok zor okunan bir kitap.

Türklerin kurdukları Türkiye Cumhuriyeti dahil tüm devletler, külütürel, sosyal, dinsel, ekonomik yönleriyle incelenmiş. Sanıyorum okunabilir boyutta tutulabilmesi için (500 sayfa) tüm konu başlıkları yüzeysel olarak ele alınmış. Kitabın bir Fransız'ın bakış açısıyla yazıldığı özellikle bize daha tanıdık gelen konularda (Anadolu Selçukluları, Büyük Selçuklular) belli oluyor, aynı olayları ortadoğulu bir yazarın ağzından daha başka dinleyebilirsiniz. Amin Maalouf (Arapların Gözünden Haçlı Seferleri)

Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Lübnan'da başlayıp, Küba'ya uzanan ve anlatıldığı döneme dair tarihi gerçekler içeren bir kitaptır. Bence muhteşemdir. En sevdiğim kitaplar arasında ilk 10 içerisine koyuyorum.

"Bir kitap insana ya keyif vermeli ya bilgi" dedikten sonra "bu kitapta her ikisini de bulmadım" demek çok büyük haksızlıktır. Keyif alamamış olabilirsiniz, zevkler bireyseldir ama, bu kitaptan birşeyler öğrenmedim demek için çok fazla şey biliyor olmak gerekir.