E-Dergi

distopya edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilir ezan ve izlenim mücadelesi gözler önündedir Amerika Birleşik Devletleri'nin pençesini almış olan oligarşi nam-ı değer Demir Ökçe tüm şiddetli ve gaddarlığı ile emekçilerin üzerine yürümektedir teröristler ekonomik ve siyasi ilişkiler faşist devlet yapılanması sanki daha o zamandan 20 yüzyılda insanlığın yaşayacağı acı olayların habercisi gibidir
" Zihnim benim krallığımdır".
ernette göre kar sermaye sınıfı ile işçilerin ücreti arasında Adil bölüşülmemektedir Ayrıca kapitalist sınıfın üretim fazlasını diğer ülkelere ihraç etmesi dünyadaki tüm ülkelerde kalkındıracaktır Sonuç olarak kapitalizmin çıkmaza gireceği için kendi kendine yok olacağını savunmaktadır diğer bir düşüncesi de devrimdir. "Devrim yenilirse ne olmuş Daha da akıllanır ikincisini yaparız"

nankörlük denilen canavarın iki başı vardır Biri gonerin diğeri Regan demiş olsa da bence nankörlük tamamıyla insanı anlatan bir kelimedir bunun en büyük kanıtını Oyunun başında görüyoruz Bu kanıtı sunan ne gonorildir ne de regondur bu kişi kralın kendisidir sevgisini de saygısını da süslü sözcüklerle gerek duymadan sadık bir şekilde evlatlık görevini yerine getirerek gösteren kızını kovması bunaklığından değil bir yanlışta tüm doğruları falan nankörlüğündendir kitabın geri kalan kısmında kralın bu yanlış kararının sonuçlarını görüyoruz.
" Oysa benim ruhumda savaş var durmadan ölüyor içimdeki insanlar"

vahşetin çağrısına kendini bırakmış bir annenin yavrusu beyaz dış in Diyarbakır anlatilan.
her canlının vahşi bile olsa sevgiye muhtaç olduğu anlaşılmaktadır.

parlak bir üniversite öğrencisi olan eser greenwood 1950'lerde yayın dünyasında acımasız bir rekabetin sürdüğü New York'a büyük hayallerle gelir ve önemli bir moda dergisinde iş bulur kapıldığı beklentilerle karşısına çıkan fırsatların yoğunluğu masumluğunu yitiren genç kızın zamanla kaldıramayacağı bir boyuta ulaşır ve Eser kendine tam bir karabasanın içinde bulur kimlik arayışı peşinde ürkütücü bir yola giren duyarlı ve hevesli bir genç kadının üniversite yılları erkeklerle ilişkileri yaşadığı çöküş intihar girişimleri ve gördüğü psikolojik tedaviler mizahi bakış açısı unutulmadan son derece içtenlikten işlenmiş "Sırça fanusun içinde öyle bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir Rüyadır"

konusu Petersburg'da geçer Katip Makar devuşkin ile varvara alekseyevna nin birbirlerine yazdığı mektuplardan oluşur yoksulluğun pençesinde çırpınan ve bu nedenle toplum içinde hor görülen bu iki insanın arasında gelişen aşk ve o aşkın önüne çıkan engeller okulda derin etkiler bıraka gelmiştir bakar yaşlı bir memur yazıları temize çekerek para kazanıyor ve varvara ile Uzaktan akraba barbara'nın düzgün bir işi yok Kendisi genç bir yetim anne adında bir kadının yanında büyümüş Makar varaya aşık ve sürekli ona hediye alıyor parasını çarçur ediyor iyice yoksullaşıyor varvara da makara yardım etmek için birkaç iş buluyor Dostoyevski'nin ilk kitabıdır