E-Dergi

Adı gayet net bir kitap ve bizim "tarih, gerçek, doğru olgu, olay ,belge, arşiv" olarak anlamlandırdığımız şeylerin aslında ne olduğunu söylüyor. Bu kitap ilk başta okunması gereken bir kitapmış çünkü ben bu kitabı okuduktan sonra büyük bir yıkım yaşadım düşünsel olarak. Manipülasyonları, mitleri "tarih" diye nitendirip afiyetle yediğimizi çok haklı açıklamalar ile anlatıyor. Okuduğunuzda biraz sorgulama yetiniz varsa gerçekten miladınız sayılacak bir kitap. Şiddetle tavsiye ederim.

Woolf okumanın güç olduğunu düşünmekteyim ben de ama bunu yazarla alakalı olarak görmüyorum. Bu kitabı okurken zorlanmamın sebebi kendi eksikliğim ve yetersizliğim diye nitelendirdim. Bir de muhtemelen çevirmenle de alakalı olabilir, başka bir zamanda başka bir basımını alacağım ve yeniden okuyacağım çünkü Woolf gibi bir yazarı anlayamamak veya kitabın içine girememek okuyucunun ayıbı ve eksikliğidir.

Baskı ve korku politikası tüm dünyada bu kadar artmışken, böylesi bir şeyin direkt "tam anlamıyla" sistemli bir yönetime dönüştüğü bir distopyadır kitap.Geleceğe uyarı niteliğindedir. Kitap aslında 48 öncesinde yazılmıştır ve 1948'de tamamlamıştır, son 2 rakamını yer değiştirip 1984 yapıyor Orwell. Kitapta da zaten 1980lere dair bir distopik bir kurgu söz konusu. Kült haline gelmiş bir kitaba dair fikir belirtmemize de gerek yok lakin mutlaka okumalısınız çünkü her yerde karşınıza çıkacaktır, bilmelisiniz.

Orwell'ın 1984'ü gibi distopik bir kitaptır. Kitap bence açılmaya 82 sayfasını okuduktan sonra başlıyor, bu yüzden kitabın içine girmek vakit alıyor ve zorluyor insanın algısını çünkü gerçek anlamda çok başka bir dünya. Yazıldığı döneme bakılacak olursa yazarın muazzam bir hayal gücü olduğu görülüyor ve insan şaşırıyor, üstelik sanırım bu kitabı yazması toplam 1-2 haftasını alıyor. Kitaptaki yazarın son sözünü okuduğunuzda ise büyük bir şaşkınlık geçirmeniz söz konusu. Ve ayrıca Orwell'ın 1984'ü kadar da sonu kötü bitirmemiş, bu yüzden distopya tasviri olsa da bir nebze umut da barındırıyor kitap.

Yazarlığa yeni adım atmış birisinin bildiğim kadarıyla 2. kitabı lakin hiçbir okurun nahoş yorum yapacağını düşünmüyorum. Üslubu gerçekten çok başka bir insan Aylin Hanım. Ve kimi öykülerinde özellikle kitaba adını veren öyküde insanı derin hüzünlere ve öfkelere boğuyor. Kısacık öyküleri okurken kimi zaman yarıda kesip balkona hava almaya çıkmak durumunda kaldım... Bilemem belki de ben fazla romantiğim... lakin zamanla açıp tekrar okuyacağım güzel bir kitap, üstelik de günümüzde böyle hikaye yazarları görmek beni çok mutlu ediyor.