E-Dergi

Bin yıl önceki insanlar da baya terbiyesizmiş doğrusu!

Ismet Özel... şiirlerini anlamaya ve çözümlemeye çalışıyoruz. Tıpkı bir ömür gibi her satırı irdelenerek okunabilir. Yazarın yaşam öyküsüne de kısaca bir göz atarsanız şiirlerini anlamlandirabilmek daha mümkün hale gelebilir.

Okuması zahmetli fakat Türk insanının varoluşunu, toplumsal normlarını, kentli insanın buhranlarını anlatması bakımından önemli bir eser. Türk Edebiyatında devrim niteliğinde bir eser ki postmodern romanın demirbaşlarından addedilir. Oğuz Atay bu romanını bir çok yayınevine bastırtmaya çalışsa başarılı olamamış ilk başlarda. Yaşarken degeri bilinmemiş yazarlarımızdan, her büyük Türk yazar gibi kendi devrinde "anlaşılamamasından" da nasibini almış. Tutunamayanlar da bunu bizlere sunmakta, okumakta güçlük çekseniz de okumaya devam edin. Kafanızda kendinizle konuşmaya vakit ayırabiliyorsanız, bu romana da vakit ayırabilirsiniz.

Güzel bir Orhan Pamuk romanı resim sanatının Osmanlı Devrinde nasıl yapıldığı (daha doğrusu minyatür) anlatılmakta. Işin içinde polisiye gerilim tarzında bir ilerleme de mevcut romanin sonuna dek merakınız kamcilaniyor. Orhan Pamuk'un ressamlığından meydana gelen bir eser fakat aşırı detaylar ve minyatürle alakali tekrarlar ve uzun paragraflar yer yer romandan kopmanızı ve sikilmaniza neden olabilir, bu tekrarlarla esere sadece hacim kazandırılmış denilebilir. Fakat sonuna dek okumanızı ve geçmişin büyülü Osmanlı devrini de hissetmenizi tavsiye ederim.

Malouf'un okuduğum ilk kitabı doğunun bozkırın esintilerini taşıyan roman 4 bölümden oluşuyor. İlk iki bölüm 1000 yıl öncesinde Ömer Hayyam ve Selçuklu Devletinin tarihini taşımakla birlikte son iki bölüm ise 19. yy sonları ve 20. yy başlarına ait bir izler taşımakta. Tarihi öğretilenin dışında farklı bir perspektiftle okumak isteyenlere önerilir. Kitap bittikten sonra Ömer Hayyam'ın rubailerine de merak salmak işin fazlaca güzel yanlarından biri.