E-Dergi

Cansever, kitabıyla İslâm şehirlerinin, mimarisinin ruhunu aktarıyor bizlere. Gelişen, değişen ve bir taraftan da yozlaşan günümüz dünyasında insanın şehir içinde pasif değil aktif rol alması gerektiğini belirtiyor. Zira bu insanın insani özelliklerinin devamı için gerekli.

Kitapta, konferanslarda ve panellerde sunulan tebliğlerin de yer alıyor olması akademik bir mimari dille tanıştırıyor bizi. Mimari projelerde dikkat edilmesi gereken noktaları belirtiyor. Mimari üslupları karşılaştırıyor, artı ve eksilerini değerlendiriyor Cansever. Terimler, ifadeler bazen tam anlaşılamasa da elbette işin ehli, erbabı ve meraklısı için yadsınamaz önemli bir kaynak.

Kitap, okuyucuya güzel hissederek güzel yaşama ve güzelleştirme, bunu da mimariye, mimariyle birlikte şehre yansıtmanın her fert üzerine borç olduğunu söylüyor.

Kitapta mesleğinin zirvesindeki bir bilim adamının karşılaştığı sıradışı olaylar aktarılıyor.gerçekten ilgi çekici olaylar bunlar.manevi bir havası var.iyi bir gözlemle kaleme alınmış herbiri.özellikle etkilendiklerim yazarın yurtdışında karşılaştığı bir ermeni ajanla aralarında geçen konuşma ve yanılmıyorsam Paris sokaklarında geceyarısı tanıştığı berduş kılıklı müslüman tarihçi.bence okuyun!

'Meğer iki insanın ayrı ayrı hislerle aynı noktaya bakması ne hazin ve ne müşkül şeymiş!' syf.314

kitap boyunca okuyucu Adli'yle birlikte yol alıyor.kah konaktaki edebi toplantılardan birine misafir oluyoruz.kah yatılı okuldaki Adli - Sinan dostluğuna imreniyoruz.kalabalık bir ailede yalnızlık hissini Adli'yle beraber yaşıyoruz.iyi ki sığınacak limanlarımız var.şükür ki anneanne var şükür ki dayı var, halden anlayan.
şükür ki sen varsın Mecbure!

herşey bir yana roman sadece Samiha Hanımefendinin dil zevkini tatmak için okumaya değer!