Toplam yorum: 3.078.056
Bu ayki yorum: 4.934

E-Dergi

nickimse Tarafından Yapılan Yorumlar

03.10.2003


haydi herkesi sihirbazın şapkasından çıkardığı tavşanın tüylerinin en üstüne bekliyorum. sıkıca tutunun bu tüylerden ve tüylerin altına inmeyin. ve her olaya hayretle bakın ki bir filozof olasınız. sıkılmadan okunabilecek bir felsefe kitabı ancak sırf bu kitapla da kalmayın. bu kitap felsefeyle ilgili bi ton kitaptan birisi sadece
25.09.2003

kesinlikle ders alınacak birçok öykü var bu kitapta. özellikle kitabın tanıtımında yazı inanılmaz güzel. çok beğendim. eminim bu kitabın içerisindeki öyküler sizlere mail yoluyla gelmiştir, okumussunuzdur. ama yinede alınması gereken bin kitap
18.09.2003

Bence bu bir roman değil!!! Bu bir deneme. "Murathan Mungan" adından kurtulamadım kitabı okurken, bir türlü Nermin'i dinliyormuşum gibi hissedemedim. Yazarın hayata, kadınlara, erkeklere, cinslere, olaylara... bakışı. Bana verdiği sadece bu. MurathanMungan'ın düşünceleri...
18.09.2003

latour ve marquis de sade... Oldukça ilginç kişiler olması kitabı
okunur kılamıyor. Yazar ne yazık ki elindekilerin değerini bilememiş.
Küçük Sade alıntıları yeterli değil. Sade tarzı okunacaksa, Sade
okunmalıdır.
18.09.2003

Grange son dönem Avrupa edebiyatının önemli gerilim-macera roman yazarlarından biri. Önceki mesleği gazetecilik olduğu için çok gezmiş, görmüş bir yazar. Romanlarından da bu anlaşılıyor. Daha önceki romanları ilginç ve etkileyiciydi. Kurgusu ve konu seçimi bakımından, benzeri Amerikalı meslektaşları kadar başarılıydı. Son romanı Kurtlar İmparatorluğu da aynı şekilde "başarılı" bir çalışma. Tabi, içerikteki bazı mantık, yaklaşım ve bilgi hatalarını saymazsak. Türkiye'ye gelip, burada asıl görüşülmesi gereken kişilerle değil de, karşıt görüşlü kişilerle görüşmesi ve onlardan aldığı ve çoğu önyargılı bilgilerle romanının iskeletini oluşturması vahim bir hatadır ve bu sebeple bu iskeletin omurgası kamburlaşmıştır. Ludlum romanlarındaki Materese ya da Sigma türü kurgusal-ütopik bir örgütmüşçesine, kendi romanında bir "Kurtlar imparatorluğu" projesi çizen Grange'in, halihazırda bir ideolojik güç ve olgu olarak hayatiyetini sürdüren ve milyonlarca sempatizanı olan bir hareketin üzerine garip ve ilginç bir kurgu oturtması eğer kasıtlı değilse, çok hatalı bir yaklaşımdır. Avrupa'da bir "ülkücü mafya" yok mudur? Tabii ki vardır. Solcuların ya da Kürtlerin de olduğu gibi. Ama siz münferitten ya da ekstremden yola çıkarak -hadi bırakın Türkiye'yi- Avrupa okur kitlesine bu hareketi "vahşi, korkunç, şiddet yanlısı, elikanlı mafyozlar" gibi lanse etmeye çalışırsanız hata etmiş olursunuz. 1980 sonrası dönemde bir mafya babasının yurdun çeşitli yerlerinde eğitim kampları açtırması, buralarda 9 ışık doktrini ya da silahlı eğitim verdirmesi; sonra bunların Avrupa'da ve Türkiye'de mafyavari örgütlenmeler oluşturması; hele hele ne geçmişte ne de günümüzdeki ülkücü tiplemesiyle alakası olmayan "kahramanlar"a hiç de gerçekçi olmayan "ülkü"ler yapıştırılması; Grange'in hayal ufkunun genişliğini göstermekten başka bir şey değildir; ama buradaki tehlike, halen mevcudiyetini sürdüren bir ideolojiyi böylesine gayrı-ciddi argümanlarla lanse etmeye çalışmaktır. Sonuç: İçindeki bilgi ve mantık hatalarını bir kenara bırakırsak, bir gerilim-macera romanı olarak türünün iyi örneklerinden sayılabilir. Ama, üzerinde çok tartışılacak ve konuşulacak bir kitap olacağını da söylemeden geçmeyelim.