E-Dergi

Bu kitap hakkında düşüncelerimi sorsalar herhalde ilk söyleyeceğim hikayenin ve anlatımının sadeliği olurdu. İçinde ne anlaşılmaz, sıkıcı, uzun cümleler var ne de karmaşık tasvirler. Çok yalın olan eser ele alındıktan sonra zor bırakılıyor. Bir sonraki bölümde neler oluyor diye merak etmemek elde değil.
Genç bir subayın askerlik görevindeki ilk birliği olan taşradaki uzak bir kaleye atanması ve akabinde bu çevrede yaşadığı sürükleyici olaylar konu edilmekte. Tabii kalenin kumandanı olan yüzbaşının kızına olan aşkı ve tutkusu olayların hep merkezinde yer almakta. Ama sanılmasın ki bir aşk romanı, aynı zamanda zamanın ruhunu yansıtması bakımından da önemli bir kitap.
Puşkin'in en önemli eseri olan bu kitap kesinlikle okunmalı ve ne denli sade ve sürükleyici olduğu görülmeli bence. Baskı ve tercümesi gayet iyi olan "Yüzbaşı'nın Kızı" nı şiddetle tavsiye ederim kitap dostlarına.

Büyük usta Rıfat Ilgaz'ın daha çok mizah-hiciv yazarı olarak bilinmesine rağmen belleklerde iz bırakan çok güzel romanları mevcut.
Karartma Geceleri de bunlardan biri işte. Kısa konusu şöyle: Türkçe öğretmeni Mustafa Ural'ın Sınıf adlı bir şiir kitabı basılır fakat dönemin - 1944 yılı - sıkıyönetimi kararıyla toplatılır ve öğretmen hakkında yakalama emri çıkar. Böylece kahramanın 75 günlük kaçış serüveni de başlar karartılmış İstanbul sokaklarında. Eserde çok güzel mesajlar var sanata ve sanatçıya dair. Ayrıca zamanın şartları da çok çarpıcı aktarılmış okura. En yardıma muhtaç olunduğu zamanda dostların bir kısmının insana yüz çevirmesiyle yaşanan acı da açığa çıkıyor.
MEB'in 100 Temel Eser kapsamında olması da önemini gösteriyor kitabın. Fikirlerin oluşmaya başladığı çağda gençlerin okumalarını isterim. Baskıyla hiçbir düşüncenin engellenemeyeceğinin çok güzel anlatılmış hali bu kitap. Yayınevinin baskısı çok güzel, hatalar çok az. Özellikle gençlere iyi okumalar dilerim.

Balzac'ın bu romanını bir solukta okuyup bitirdim. Başlarda biraz durağandı ama sayfalar ilerledikçe olaylar öyle hızla gelişti ki elimden bırakamadım.
Eserin merkezinde üç tema bulunuyor, bunlar: Eugénie'nin kuzenine olan saf ve temiz aşkı, Eugénie'nin babasının zenginlik ve para hırsı ki bu kadar da olmaz diyeceksiniz, son olarak da para başlıbaşına tema olarak kullanılmış. Para hırsının ve cimriliğin insanlara birşey kazandırmadığı bilakis insanın kendine ve çevresine mutsuzluk getirdiği çarpıcı şekilde anlatılmış.
Fiyat, içerik ve özenli basımıyla okunmayı hak eden bir eser diyorum ve de kütüphanenizde bulundurmanızı tavsiye ediyorum.

Büyük üstat Tolstoy'un şüphesiz çok daha iddialı romanları olmasına rağmen bu kitap bende çok güzel bir tat bıraktı okuduktan sonra.
Romanın konusu basit ve akıcı. Soylu bir Rus ailesinden gelen Olenin'in sıkıcı şehir hayatını ve sosyeteyi aniden terk ederek orduya asteğmen rütbesiyle katılır. Kafkasya'ya tayinini istemiştir ve bir Kazak yerleşim birimine gönderilir. Olenin burada vahşi tabiatlı bir Kazak kızı olan Maryanka'ya aşık olur ve başından türlü olaylar geçer. Rus şehir hayatının yozlaşması iyi bir şekilde anlatılmıştır kitapta.
Son olarak güzel çevirisi, iyi basımı ve akıcı konusuyla ve fiyatıyla son derece keyifli şekilde okunabilecek bir kitap.

Kitap, büyük hikayeci Guy de Maupassant'ın seçilmiş birkaç kısa öyküsünden oluşuyor. Yazar kısa öykücülükte dünyanın önde gelenlerinden görülmektedir. Hikayeleri bizim büyük hikayecimiz Ömer Seyfettin'in hikayeleri tadında.
Kitaptaki öykülerin genelde hepsi güzel. Kimi gizemli, kimi duygusal, kimi de gerilim yüklü bu kısa hikayeler bir çırpıda okunuveriyor. Yazarın, hayatındaki yalnızlık duygusu ve korkusu hikayelerin çoğuna yansımız vaziyette. Ve tabii ki bol miktarda karamsarlık da mevcut, fakat hikayeler bu sayede daha bir gerçekçi duruyor. Özellikle sonlar çok ilginç şekilde bağlanıyor hep. Anlatım dili gayet yumuşak, anlaşılır ve sade. Böyle bir hikayecinin genç yaşta ölmesi de üzüntü veriyor insana.
Sonuçta haftasonu sakinliğinde çabucak okunabilecek bir eser. Çevirisi gayet güzel ve anlaşılır, fiyatı da uygun. Keyifli okumalar.