E-Dergi

Orhan Pamuk okumak zordur herkes okuyamaz gibi yorumlardan sonra pek önyargılı başladığım ama aslında tarihi, tarihsel kurguyu işleyişi ile hızlıca biten ve bitmeseydi diye tadı damakta kalan bir kitap. Karakterin İstanbula gelişi ile Osmanlı zamanında otoritenin gücü ile savruluşu, onun yabancılığı ile ben kimim sorusuna cevap arayıp bambaşka bir sonla biten bir kitap. Kitap bittiğinde aklınızda soru işareti kalır ve sanki vedalaşamamış bir arkadaşın sizden sonraki hayatı ne oldu merakı gibi karakter de zihninizde uzun süre yaşamaya devam ediyor.

İtalyan yazarın birbirinden kopamamış ve birbirine dolanmış mutsuz bir ilişkiyi hem kadın hem erkek hem de çocuklar açısından ele aldığı çok etkileyici bir kitaptı. Toplumsal normlarımızla ve evliliğe bakış açımızla kendi toplumuzdan çok benzer ögeler bulup yabancılık çekmeden okuyacabileceğimiz bir kitap. Toksik ilişki ya da mutsuz yuvada çocuklar ne durumda, neden kopamayız bazı insanlardan, ilişkilerimizde, bu konular üzerinde ufuk açan ince ve akıcı bir kitap.

Bu yazarın önce Günden Kalanlar romanını okudum ve o kitabı bitirdiğim heyecanla yenisine başladım. Ama her kitabında farklı bir yazar gördüğümüz için bu romandaki anlatımını pek beğenmedim. Yapay zeka gözüyle dünyaya bakmak, teknoloji sevmeyen beni biraz rahatsız etti. Ama bilim kurgu okuyucularının severek okuyacağı kaliteli bir kitap.

İnce ve çabuk biten bir kitap olmasının yanı sıra büyük beklentiyle başladığım ama hayal kırıklığına uğradığım bir kitap oldu. Distopik bir roman olarak geleceğin felaketlerini dede ve torun üzerinden anlatmış yazar. Nesil farkı ve geçmişin sorumluluğunu aktaran dede ile geçmişin sonuçlarını temsil eden bir torunun hayatını okuyoruz bu romanda

Çok ilginç bir romandı. Bir otoritenin yukardan baktığı pencersiyle bir anda değişen dünyasını anlatıyordu. Sıkıcı ve pasif bir karakter gibi gözükse de kendisi ve çevresi hakkında yaptığı derin anlamlı yorumları onun gözüyle okumak çok ilginçti.