E-Dergi

Bir ülkeye gittim. UzakDoguya yakindi.. Bin yillik bir sistemi kökünden degistirmisdi..Yillar önce ölmüs , fakat kiralik oturdugu evi müze haline getirilmisti.
Söyle tarif edeyim size: 2 odali. Ön cephesi yamaclardan baskente bakiyor.Boydan boya bir cam. Yerde bir adet makina dokumasi ucuz kilim. Hangi fakirin evine gitseniz gücü varsa bir adet benzerinden görürsünüz.. Yine iki adet eskimis ve asinmis koltuk. On paraya satin alinabilinecek cinsden..Yine basit bir kitaplik ve bir Rahle.. Ve Cin mali 1 dolarlik bir Radyo..

Evime döndüm: Koltuklari , esyalari vs.. ne varsa lüzumsuz olan sattim.. Utanmistim.. 3 sene yasadim bu SADELIGI.. Sonra cocuklar illede TV dedi..Bir münafik ''Koltugu yok , Arap gibi yerde minderde oturuyor'' dedi.. Ayiplandik... Döndük yine MODERN HAYATA...
Bu kitabin bende animsattigi bu oldu...Okuyun

Tek güzel yani , böyle bir deneyimin ic yüzünü yansitmis olmasi.. Bu acidan mutlaka okunmali..
Bir iki münferit örnekle bir milleti/olusumu kötülemek ancak cahillere mahsusdur.. Bundan sonra kimse Pakistan yemekleri yemez herhalde..Vahdet den samimi bahsedenler önyargilarindan kurtulmalari gerekir. Yazar , tamamen Vahabi etkilesiminde kalip olaylara ''bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmus'' damgasi vuruyor.
Iranda camida kimseyi görmedik diyor. Adamlar namazlari cem ediyor. TR dede gidin köy camilerine ögle ikindi 3 - 5 kisiyle namaz kiliniyor.
Koskoca Iranda gidip danisdigi adam yillarca Sia düsmanligi yapmis ve kapagi Köln Milli Görüsüne atmis Selahattin Beydir.. Adamlar buna bile sabr göstermis yillarca.
Sol elle yemek yemege karisan Taliban zihniyetine ise tek kelime yok..
Ilimden söz edince Ömer diyor. Oysa Ömer'' ali olmasaydi Ömer helak olurdu '' diyor ve kendi cahilligini belirtiyor. Yazar ve gibileri israrla Ilmi olmayandan ''adalet ve yücelik'' bekliyorlar.
Vahabiler ve Taliban icin son Peygamber olan Ömer bin Hattab in pesinden gidenler ancak ABD ve Israil'in ekmegine yag sürerler. Tipki Usame bin Ladin gibi..
Yok Bosnalilar hainmis.. Adamlar 100 sene kimliklerini kaybetdiler. Savasdan kacmalari normal. Bizim 52 generalimiz Hakkariye gitmedi, unutdunuz mu? Yok Bosnali kadinlar ciplak dere kenarina yatarmislarda.. Talibanlar Afganistan da 7000 bin Sii kadini öldürüp irzina gecti. Duymadinmi? Neden yazmiyorsun? Vahabiler modern Hariciler.Ne degisti Afganistan da? Önce bilgi sahibi ol , sonra fikir sahibi..
Fakat hakkini vereyim iyi güldürdün bazi yerlede beni.. No problem.. Hakkktuu

Bayan Yazarin Iran seyhati ve gözlemleri uzun yillara dayaniyor. Rahatlikla tüm kisi ve kurumlarla görüsebilmesi ise Irana ait bir olgu olarak göze batiyor. Iran 2500 yillik bir medeniyet üzerine farkli bir rejim kurmayi basarmis bir ülke. Hemde ABD ye ve Sah Pehleviye ragmen. Kadinlarin önemi ve bugün dahi bizim tarihimizle ve konumumuzla kiyaslanamayacak kadar olgun ve toplumsal sayginligini kazanmis olmasi örnek teskil etmektedir.
Yazarin Islam seriatindan yoksun olmasi ve cevireninde islami konulara yabanciligi bazi yerlerde yanlisliklara sebep olmus.
Yazar israrla ABDnin hazmi zor yenilgisinin intikamini alacak doneler pesinde kosmussada , istemeyerek baska sayfa ve konular icinde farkinda olmaksisizin kendiyle ters düsmüstür.
Halkin mollalardan memnun olmadigini kuvvetlendirmek isterken bir yerde laik bir iranli dahi sunu belirtmistir: beni yanlis anliyorsunuz.Suan secim olsa yüzde70 Velayeti Fakihi destekleriz. Rahatsizlik sistemden degil uygulamadan veya idareden..

Bazi gercekleri ise israrla yok saymasi ise ilgincdir: ABD nin tüm serveti sömürmesi sonucu icine düsülen yoksullugu ilk yillarindaki Devrime baglamak insafsizlik olmustur.

Cogu yerde istemeyerekde olsa IRAN devriminin örnek ve güzel yönlerine deginmesi ( azinlik haklari , kadin haklari, dogum kontrolü ve saglik taramalari vs..) ABD lehine ve islam aleyhine delil arayanlari bu kitap düzleminde hayal kirikligina ugratacaktir.

Söylesi yapilan kisilerin Laik ve bati tarzi yasanti özleminde olmalari ve sayisal olarak cok az olmalarina ragmen sanki heran bir halk hareketi olacakmis gibi göstermesi ilginc ve komik.

Iran halkinin kendine özgü bir kültürel birikimi vardir ve cogu ortadogu halklarindan üstün ve farkli olmalari ancak gidip görülmesi sonucu anlasilacaktir.
Yazarla anlastigimiz tek sey TAHRAN Trafigi. Gercekten insanin yüregi agzina geliyor...Carpisan otolara binmissiniz gibi..
Imam Humeyni bizlere zalimler karsisinda kenetlenildiginde nasil bir zafere ulasacagini yorucu ve uzun bir calisma ile ispatlamistir. Sen yanmazsan ben yanmazsam nasil cikariz karanliklardan aydinliga misali kahraman Iran kadinlari ölümleri pahasina Sah gibi bir zalimi def etmislerdir.. Iran Kadinlarinin gercek bir kahraman oldugu bir ülkedir vesselam...

Yazar tahrif edilmis Hristiyanliga ait olan sembol ve fenomenlerle hareket edip Siyonist bir ürün olan Israili bu heyecan yumaginda tüm okuyanlara sevdirmeye calismistir. Akici uslübu ve maceraci yönü okuyani bagliyor ve biran önce tamamlamak istiyorsunuz.

Sanki Hristiyanligi ve ona batil inanclari sokaklarin basinda Yahudi Hahamlar gelmiyormus gibi , birde bu iftiralarini DA VINCI nin yayginlastirilan itibarinin arkasina siginilarak kendilerini temize cikariyorlar. Hristiyanligi lahza ile kaleme alinan bu eser ayni zamanda Yahudiliginde yücelestirilmesidir. Bu manada sayin E.Özkök ün bu esere zamanla tekrar vurgular yapmasi manalidir.

Hz.Meryeme attiklari iftiralari dahi araya SIKISTIRIP okuyanin beynine kazimalari ise ihanetdir. Meryem Kuranda da belirtildigi gibi Tertemizdir ve Bakire olarak Mesih Isayi dünyaya getirmistir. Bunu Meryemi babasiz cocuk peydahlayan olarak ilk lanse edenler lanet Süleyman Tapinagi Hahamlaridir. Oysa Isa mesih mucizeleriyle onlarin inanclarini batil ediyor ve tek Allah inanmanin yolunu saglamlastiriyordu.

Önemli bir noktada Isanin DA vINCININ Resmine atfen , annesiyle evli oldugu ve simdilerde de yaygin bir iftirayla Isanin evlatlari vardi gibi gündem olusturarak Hristiyanliktan hinclarini almaktadirlar..

Papalik ve Hristiyanlar dost olarak sectikleri Yahudilerin tarihde neler yaptiklarina bakmaksizin birliktelikte bulunuyorlar fakat onlar ilk firsatda sirtlarina bindiklerini hancerlemeye alisiktirlar..

Tasviri cok güclü bir kalem. Okuyani olaylarin icine cekmekle kalmiyor her ayrintisini tatdiriyor. Edebi yönü cok güclü olmasina karsin ince örgüleme hatalari var.
Romanin tanitim yazisinda Yazarin soguk savas döneminde Vatikanca sansürlenmesinden söz edilmis ve engellemelerle karsilasdigindan bahsedilmis.. Sansürcülerden yana degilim fakat sansüre gerek yönleri cok. Maria Magdelena ya hakaretleri ve esitlemek istegigi osmanli nezdindeki islami pek bilmémesi büyük zaafiyet..
Eger okuyucu Rumlara olan nefretini pekistirmek istiyorsa oldukca hakli malzemeler var romanda.. Bunun yaninda Gece yarisi expresini aratmayacak iliskiler mevcut...
Nobel verilseydi haksizlik olurdu...