E-Dergi

portre çizmek zor iştir..ne biyografidir ne de değil...ilber hocanın seçmiş olduğu önemli isimlerin çizilen portresilerini okurken aslında şahsiyetlere bu yönden bakmayıda öğreniyoruz..tavsiye edilir

başkomiser nevzat ve ekibindeki ali ile zeynep in işlenen 7 cinayetin peşindeki maceraları etrafında dönmekte roman.her maktul istanbul un tarihi yerlerine avuçlarında o dönemin imparatorunun sikkesiyle bırakılmaktadır ve bu romanı okurken istanbulun tarihini de öğrenmiş olmaktayız.dili çok akıcı ..yazarın okuduğum bu ilk kitabıydı ve anlaşılan son olmayacak....herkese şiddetle tavsiye edilir

kitabın ilk bölümünde ömer hayyam ve çevresindeki olaylar anlatılmakta..tabiiki bu olaylar ömer in aşkı cihan, nizamülmülk ve hasan sabbah la alakadar bir öykü durumunda..ikinci kısımda ise hayyamın rubaiyatının peşine düşen amerikalı ile onun iran merkezli hadiseleri mevcut...amin maalouf son kısımda daha çok iranla ilgili tespitlerini kitaba işlemiş...ayrıca türk hükümdarlardan alpaslan ve melikşah hakkındada kitapta hayli ilginç şeyler bulunmakta...çok güzel bir kitaptı okumayan herkese tavsiye ederim

zevkle okunabilecek ve ailecek bir çok sözün paylaşılıp tartışılmasına zemin veren çok güzel bir eser..mutlaka kütüphanenizde bulunmalı

celal üster in mükemmel çevirisiyle eski çeviri hatalarının önsözünde belirtildiği ve gerçeğe en yakın roman çevirisidir...totaliter bir sistemin içinde düşünmenin dahi suç olduğu bir ütopyadır bin dokuz yüz seksen dört...özellikle günümüzde yaşanan bir çok olayın bu ütopyanın aslında ütopya olamayacak kadar gerçek olabileceğini bize göstererek inanılmaz bir farkındalık yaratmaktadır.okunmaması kesinlikle bir eksikliktir